Romanın başlangıcındaki karakterin uyanışıyla gercek bir uyanışı simgeliyor aslında Kafka. Anlamayışımızdan dem vuruyor dünyayı kimi zaman. Kimi zaman da insanlari çok fazla, bilinçsizce dikkate aldığımızdan. Kendi davamızda hapsolmuşuz sanki. Bir adalet terazisi var ama insan hangi kefede olacağını bilemiyor çoğu zaman. Ağır basan bir taraf oluyor ama mutlaka her seferinde. Kimin elinde bu terazi, hangi zeminde ki böylesine hareket halinde sürekli. Kim, bu davanın yargıcı, suçlusu kim? Her insan hata yapıyor, herkes mi suçlu o halde. Bu davayı haklı kılan ne. Suçsuz birinin kendini bilmediği bir davanın içinde bulduğu, yargılandığı bu eseri okumanızı tavsiye ederim. Beynimizin yargıç, kalbimizin suçlu olduğunu unutmadan..