Herkesin başına geldiği gibi insan, hiçbir şey elde edemediğini düşündüğü hüzünlü anlar yaşardı; bu anlarda hiçbir yere varamadığını, yalnızca başlangıçtan itibaren iyi biteceği belli olan davaların mutlu sonuca ulaştığını ve bunun için dış yardıma gerek bile olmadığını, geride kalan tüm davaların ise yapılan her şeye, tüm çabalara ve belli bir zevk veren tüm küçük başarılara karşın başarısızlığa uğradığını düşünürdü.