Duy sesini arzın çivilerini sökecek kerpetenlerin.
Dinle! Mutlaka gerçekleşecek olanın gittikçe büyüyen çığlığını.
Gök yarılmadan, yıldızlar dökülmeden gökyüzünden, karanlıklar içindeki ışığa iman et.
Her şeyin dayandığı şeye dayandır umutlarını.
Denizler kaynamadan ve insanın beyni, yaklaşan güneşle kaynatılmadan ey insan gör yaklaşmakta olanı,
Sukutun içindeki çığlığı duy, ölünün içindeki diriyi gör.
Yıkıldıkça yapılanı, yapıldıkça yıkılanı hisset.
Sevincin içinde keder, üzüntünün içinde mutluluk var.
Güldükçe ağlayacaksın ağladıkça gülecek.
Belki de bu duyduğun gümbürtü seni almaya gelmiş olan kasırganın düğünüdür.
Belki de bu bulutlar son kez gönderildi defterleri dürmek için.
Dağlar serilmeden arza ve arz dürülmeden zamana,
Analar çocuklarını unutmadan ne olur gerçeği anla
Duy sesini arzın çivilerini sökecek kerpetenlerin.
Duy sesini ne olur duy ve anla...