Alphonse Daudet
Değirmenimden Mektuplar, Alphonse Daudet’nin Alp dağlarına yaslanmış bir değirmenden yazdığı, her birine bir öykü yerleştirilmiş anı-mektuplardan oluşuyor. Bu hikayelerin hepsi lirizm içeren lirik bir dille yazılmış hikayeler. Kitabın içerisinde ki hikayeler ve genel olarak kitap bana hiç hitap etmedi. Yazı dili güzeldi. Meraklısı okuyabilir ama ben tavsiye etmem bir öykü kitabı olarak... Benim için 1-2/10 bir kitap olmuş...
Öykülerini yazmak için toplum yaşantısını araştıran, olayları ve karakterleri belgeleyen Daudet’nin Değirmenimden Mektuplar’da yer alan bütün öyküleri tamamen gözlemleri ve yaşamına dair olaylara dayanıyor gibi yani yazar gördüklerini hayal gücü kullanarak hikayeleştirmiş diyebilirim...
Bu dünyada beyinlerini harcayarak yaşamaya mahkûm öyle zavallılar vardır ki, en küçük borçlarını bile, benliklerinin o halis altınıyla öderler. Bu, onların günlük ıstırabıdır. Sonra bir gün, ıstırap çekmekten de bıkıp usanınca...
Beyinlerini harcayarak yaşamlarını kazanan binlerce zavallı insan vardır yeryüzünde..Bu insanlar en önemsiz ihtiyaçlarını bile ruhlarının ve varlıklarının arı altınıyla öderler.Bu onların gündelik acılarıdır.Sonra,bir gün acı çekmeden usanırlar ve..
Ne sahiplerinin sevgisi ne de kurt korkusu onlara engel olamıyordu. Göründüğü kadarıyla, bağımsızlıklarına düşkün keçiler, her ne pahasına olursa olsun özgürlük ve açık havayı tercih ediyorlardı.
“Bu dünyada beyinlerini harcayarak yaşamaya mahkum öyle zavallılar vardır ki en küçük borçlarını bile özlerinin ve iliklerinin o halis altınıyla öderler.”
"Beyinlerini harcayarak yaşamlarını kazanan binlerce zavallı insan vardır yeryüzünde.
Bu insanlar, en önemsiz ihtiyaçlarını bile ruhlarının ve varlıklarının arı altını ile öderler.
Bu, onların gündelik acılarıdır. Sonra bir gün acı çekmekten usanırlar ve...
Aşkta korku yoktur. Mükemmel bir aşk korkuları ortadan kaldırır. Çünkü korkuda aşka tamamen zıt olan azab vardır. Korkak, aşkta henüz yükselmemiş olandır."