Deleuze Bağlantıları

John Rajchman

Deleuze Bağlantıları Sözleri ve Alıntıları

Deleuze Bağlantıları sözleri ve alıntılarını, Deleuze Bağlantıları kitap alıntılarını, Deleuze Bağlantıları en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sinema incelemelerini kapatan soru şudur: Yapay ve doğal arasındaki tüm ayrımları ortadan kaldırma eğiliminde olan çağdaş küresel tele-enformasyon kültürümüz de ne tür yeni dışavurumsal malzeme ve sanat-oluş, yeni gösterge ve imge “rejimleri” icat edebiliriz?
Yeniliğin güncelliğini oluşturan aygıtlarda beliren düşünce modelleri bireylerin ve toplumların tarih içerisinde kontrol mekanizmaları ile işlerlik kazandığı otomatlardan ayrı olarak sanat bağlamında derin bir içkinlik düzleminin oluşturulması ile belirlenimsizlik bölgeleri ortaya çıkacaktır. Bu belirlenimsizlik, kişi olarak, cinsiyetimiz, cinselliğimiz, sınıfımız ya da toplumsal tabakamız, hatta insan türünün üyeleri olarak bireyleşmemizle ilişkilidir.
Reklam
Bilgisayarlarla ya da enformasyonel düzenlemelerin çağında düşünmek, bilgi sayımsal bilme ve düşünme modelleriyle karıştırılmamalıdır. Asıl mesele “deneysel” yordamlara imkan tanıyan bir anlam bağlamında, bilgi-sayımsal olmayan, başka türde mantıksal ve “soyut makinelerle” düşünmektir. Sonuç olarak Deleuze, enformasyon ya da biyoteknolojik filumların yeni olasılıklara imkan tanıyabileceğini söyler; “makine” ya da “teknoloji”nin daha önce anlaşılması vasıtaları olan İnsan ya da Tanrı gibi mefhumlara bağlı olmayan imkanlar.
kişi tam da limanda olduğunu düşündüğü anda aslında denizde oldu­ğunu fark eder.
Kitle iletişim araçlarının 'aptallaştıran' etkisinden kurtulmanın yolu
Dolayısıyla düşünce geçen yüzyıldakinden çok daha sinsi ve kendinden emin yeni bir düşman bulur karşısında: Deleuze’ün “denetim” olarak adlandırdığı yeni bir iktidar biçimine tekabül eden iletişimsel aptallık… Yeni biyoteknolojik ve dijital iktidarları ve bunlardan ayrı düşünülemeyecek geniş ölçekli toplumsal ve ekonomik süreçleri daha iyi tanılamaya ihtiyacımız vardır. Belki de o zaman bizi iletişimsel aptallıklarımızdan ve enformasyona dayanan “otomatizmlerimizden” sıyıracak yeni bir “sanat oluş” tezahür edebilecektir.
Toprak ve sınırların ne olduğu yeniden düşünülmelidir. Kendimizi bu tuhaf uzam –zamanın “yerlileri”, “burada evinde olanlar” olarak düşünmek ne anlama gelir?... kendimizi tekil varlık kipleri olarak düşündüğümüzde varsayılan “Dünya” yerelleştiren ve özdeşleştiren bir dünya olmaktan çıkıp biçimi, merkezi olmayan, “yurtlanmalarımızın” sınırlarında kalmakta ısrar eden bir dünya haline gelir. Aile, kabile ve ulusun özdeşleştiren topraklarından önce gelen bu dünyayı bir etos’un kaynağı yapmak, onun içinde evimizde olmayı öğrenmek, onun yerlileri olarak görmektir kendimizi. Böylece özdeşleşmelerin yarattığı kendiliğe yabancılaşırız. Kişinin bilinçdışının o harika önbireyselliği içinde bu dünyada “evinde” olmayı öğrenmesidir bu.
Reklam
27 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.