Senin gibiyim ben de ey Gece, karanlık ve çıplak; düşlerimin ötesindeki yalazlı yolda yürürüm ve ayağımın toprağa her dokunuşunda dev bir meşe ağacı filizlenir..
Gözlerinde gördüm.
Hükümdarlığın esaret olduğunu
Ve anlaşılmanın azalmak olduğunu
Ve idrakın tamamlanmaktan başka bir şey olmadığını
Ve meyvenin ancak olgunlaşıp yere düştükten sonra tadına varılabildiğini.
Çünkü sen ne benim karanlığımdaki şarkıları duyabilir ne de yıldızlara karşı kanat çırpışlarımı görebilirsin, ne görmeni ne duymanı isterim ben de. Geceyle baş başa olmayı yeğlerim.
Ve hem özgürlük hem de güven buldum deliliğimde; yalnızlığın özgürlüğünü ve anlaşılmazlığın güvenliğini...
Bizi anlayanlar bizden bir şeyleri tutsak ederler çünkü..