İçimizde büyüyen ve çürüyen serzenişlerle,içimizde bastırılmış çığlıklar ve tutkularla,içimizde bütün sözcüklerin yuvarlandığı derin uçurumlarla yaşamak zorundayız. Sanırım bu kabullenişin karşılığıdır,suskun ve onurlu bir kedere bürünüyoruz .
Grekler eskiden konuklarına" ya için ya da gidin" derlerdi, bunu yapmaları doğruydu da. İnsan olduğumuza göre gerçek önlemlilik, bünyemizün kaldıracağından daha fazla bilgilenmemektir.
Ben binbir çeşit surat taşımıyorum. İnsanlara göre yön değiştiren bir cila ile kaplamıyorum yüzümü. Ayrıca gönlümde yer edinmemiş hiçbir duygunun görüntüsüne yüzümde rastlamanız mümkün değil. Anlayacağınız ben öyle çok kendimi yansıtırım ki, beni bir tek ben de bulabilirsiniz.