Ağaç taşı yakar, ağaç taşı çatlatır,
Mapushane dinlemez ama yalnızlığa katlanır,
Dinlemez kapı, duvar, pencere,
Ama rüzgara dayanır.
İbret al sefil gönlüm, kendine ders çıkar,
Usta seç kendine,
Ağacı
Yalnızlığı
Ve bir de
Rüzgarı.
Ağla ozan, bir çocukluk yaşamadın, yaşadın diye kim tanıklık edecek?
Ölmemeli öğretmenler, yazılmalı, duyurulmalı ölümleri
O zaman inanabiliriz ancak ölüme ve ölümsüzlüğe
Kentler de değişiyor, dedi insanlar gibi,
Daha çok değişiyor belki de.
Böyle olmasaydı eğer, nasıl bilebilirdi
Artık kırlangıçların da gelmediğini
Ve alt katlardan yükselen bozuk para sesini?
Yeni bir evren yok sana, ne bir ses, ne de bir kent
Iskendiriyeli yaşlı ozanın yazdığı gibi o benzersiz şiirinde
Sırtında yüreğinde taşıdıklarından başka, bu kagifs
Koyduklarından başka