İsrail ve Arap Dünyası

Demir Duvar

Avi Shlaim

Oldest Demir Duvar Posts

You can find Oldest Demir Duvar books, oldest Demir Duvar quotes and quotes, oldest Demir Duvar authors, oldest Demir Duvar reviews and reviews on 1000Kitap.
Türkçe Basıma Önsöz
1980'lerin sonunda yayınlanan kitaplarımızı takiben revizyonist İsrailli tarihçiler veya " yeni tarihçiler ” olarak adlandırılan küçük bir İsrailli tarihçiler grubuna dahilim . Bu küçük grup başlangıçta Simha Flapan , Benny Morris ve llan Pappé'den oluşuyordu . Bizlere " yeni tarihçiler ” denmişti çünkü bizler İsrail'in doğuşuna ve ilk Arap - İsrail savaşına ilişkin standart Siyonist anlatıyı sorgulamış ve ona karşı çıkmıştık . Genel bir ifadeyle Arap - İsrail anlaşmazlığında İsrail'e , “ eski tarihçiler ” e kıyasla çok daha fazla sorumluluk atfetmiştik
Sayfa 15
İkinci Edisyona Önsöz
İsrailliler kendilerini tehdit altında hissettikçe , geçmiş hakkındaki milliyetçi anlatılara sığınmış ve aykırı seslere karşı daha hoşgörüsüz hale gelmişlerdir . Ancak aykırı seslere en çok tam da böyle zamanlarda ihtiyaç duyulur . Kendini haklı çıkaran , yabancı düşmanı milliyetçi anlatılar , bu türden trajik anlaşmazlıkları büyütmekten başka bir işe yaramaz . Geçmişin daha ayrıntılı ve önyargısız biçimde ele alınması , en azından gelecekte uzlaşma ihtimalini muhafaza etmek için gereklidir .
Sayfa 27
Reklam
Birinci Edisyona Önsöz
Karl Deutsch Nationalism and Its Alternatives'de şu tanımlamayı yapar : “ Millet , geçmiş hakkında hatalı bir kanı ve komşularına karşı duydukları nefret etrafında bir araya gelmiş insan topluluğudur . ” Bu bağlamda İsrailliler de bir istisna oluşturmamaktadır .
Sayfa 29
Herzl o günlerde tuttuğu günlüğünde şöyle bir itirafta bulunmuştu : “ Yahudi devletini ben Bazel'de kurdum . Eğer bugün bunu yüksek sesle söyleseydim istisnasız herkes bana gülecekti . Belki beş yıl , ama kesin olarak elli yıl içinde herkes bunu öğrenmiş olacak . ”
Sayfa 46
Herzl , Filistin'in büyük bir Arap nüfusa sahip olduğunun farkında olmakla birlikte , bölgenin iktisadi ve toplumsal şartlarının pek de bilincinde değildi . Yerli halkı ilkel ve geri kalmış addetmekteydi , yaklaşımı da aslında onları hor görme mahiyetindeydi . Kurulacak Yahudi devletinde Arapların bireyler olarak tüm yurttaşlık haklarına sahip olmaları gerektiğini düşünüyordu , ancak bu insanları , nüfusun çoğunluğunu oluşturdukları topraklarda kolektif siyasi hakları olan bir kesim olarak görmemekteydi . Diğer pek çok öncü Siyonist gibi Herzl de iktisadi gelişme ve refahın Arap nüfusun Filistin'deki Siyonist girişimle arasını bulacağına inanıyordu . Ona göre , Batı medeniyetinin temsilcileri olarak Yahudiler Doğu'nun geri kalmış sakinlerince hoş karşılanabilirlerdi . Arap - Yahudi ilişkilerine dair bu olumlu beklentiler en belirgin şekilde Herzl'in 1902 yılında yayımladığı Altneuland ( Eski Yeni Ülke ) isimli romanda ifade bulmuştu . Romanda yerel halkın sözcüsü olarak resmedilen Raşid Bey , Yahudi yerleşimlerini neredeyse mutlak bir nimet olarak şöyle betimler : “ Yahudiler bizleri refaha kavuşturdular , onlara neden kızalım ki ? Bizimle kardeşçe yaşıyorlar , onları neden sevmeyelim ? " Fakat romandaki bu tablo ütopik bir fantezi veya boş bir hayalden başka bir şey değildi . Yazar , Siyonizmin Filistin'i Yahudi çoğunlukça yönetilen bir Yahudi anavatanına dönüştürme ülküsüne mukabil Filistin'de baş gösterecek bir Arap milli hareketi olasılığını tamamen göz ardı etmekteydi .
Sayfa 47
Çocuğu diye nitelenebilecek projesini gerçekleştirmek için pek çok ülke lideri ve nüfuzlu kimse ile de temas kurmuştu . Herzl'in destekçileri arasında papa , İtalya kralı , Alman kayzeri ve Birleşik Krallığın o dönemdeki sömürgeler bakani Joseph Chamberlain de bulunmaktaydı . Herlz , projesini her bir dinleyicisi için azami surette cazip hale getirerek sunmakta oldukça başarılıydı : Osmanlı sultanına Yahudi sermayesi , kayzere Kudüs'ü Berlin'in ileri karakolu haline getirme sözü , Chamberlain'e ise Yahudi topraklarının zaman içinde Britanya İmparatorluğu'nun kolonisi haline dönüşeceği vaadinde bulunmaktaydı . Argümanları ne olursa olsun Herzl'in temel amacı hiçbir değişikliğe uğramamıştı . Bu da Filistin'i Yahudiler için siyasi bir merkeze dönüştürmek için büyük güçlerin desteğini almaktı
Sayfa 48
Reklam
İngiltere ve Siyonist hareket arasındaki ittifakın baş mimarı Haim Weizmann'dı (1874-1952). Herzl'in Osmanlı Türklerinden alamadığı imtiyaz, Weizmann tarafından 1917'de Balfaour Deklarasyonu ile İngilizlerden elde edildi. Weizmann İngiltere ile ittifak kurdu ve bu ittifak, Siyonist siyasetin yirminci yüzyılın ilk yarısını kapsayan uzun ve seçkin serüveninde önemli bir yapı taşı oldu.
Sayfa 49
Weizmann Filistin Yahudi milletler topluluğu olarak muğlâk bir şekilde ifade ettiği projeye ingilizlerin desteğini temin etmek uğruna, örgütlü Arap direnişıni önemsememişti. Ancak davası için uğraşırken, stratejik önemi büyük olan bölgede dost bir devlet isteyen İngiliz emperyalist çıkarları yanında, İngiliz idealizmine de hitap etmeye özen göstermişti. Weizmann'ın çabaları, Dışişleri Bakanı Arthur J. Balfour'un 2 Kasım 1917'de Lord Rothschild'a gönderdiği, aşağıdaki ifadeleri içeren mektupla taçlanmıştır: Majestelerinin Hükümeti Filistin'de Yahudiler için milli bir yurt kurulmasını uygun bulmaktadır ve bu hedefin gerçekleştirilme-sini kolaylaştırmak için elinden geleni yapacaktır. Şurası iyi bilinmelidir ki Filistin'de mevcut Yahudi olmayan halkların medeni ve dini haklarına ve başka ülkelerde yaşayan Yahudilerin sahip oldukları haklara ve siyasi statülerine zarar verecek hiçbir şey yapılmayacaktır.
Sayfa 50
Balfour Deklarasyonu olarak da bilinen bu mektup, Siyonist diplomasi için büyük bir zafer anlamına gelmekteydi. Deklarasyonun ilan tarihinde, Filistin'in Yahudi nüfusu 600,000'lik Arap nüfus karşısında 56,000 kadardı, yani yüzde ondan daha azdı. Arapların toplam nüfusun yüzde doksanını oluşturdukları düşünülürse, medeni ve dini haklarının gözetileceği vurgusu samimiyetsizlikten başka bir şey değildi zira siyasi hakları tamamen göz ardı ediliyordu.
Sayfa 50
121 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.