Demokrasi Bir Dindir

Ebu Muhammed el-Makdisi

Demokrasi Bir Dindir Quotes

You can find Demokrasi Bir Dindir quotes, Demokrasi Bir Dindir book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Tağutlardan ve onların şirk yollarından uzaklaşın ve eğer İbrahim’in dini ve peygamberlerin yolu üzerinde iseniz, demokrasi ehline şu sözleri söyleyin: Ey sonradan konulan kanunların ve yeryüzü anayasalarının kulları… Ey demokrasi dininin taraftarları… Ey kanun koyan Rabler… Biz sizden ve sizin dininizden Allah’a sığınırız… Sizi, sizin şirk anayasalarınızı ve putperest meclislerinizi inkar ediyoruz… Bizimle sizin aranızda, bir olan Allah’a iman edinceye kadar ebedi bir düşmanlık ve öfke başlamıştır…
Demokrasi, halkın ya da halkın idaresini ele geçirmiş olan tağutun egemenliğidir. Hiçbir yönü ile Allahu Teala’nın egemenliği değildir. Demokrasi, anayasa maddelerine ve halkın isteklerine uygun olmadığı sürece, Allahu Teala’nın muhkem olan şeriatından herhangi bir hükme asla itibar etmez. Tabi ki gerek anayasa ve gerekse de halkın isteklerinden önce, yönetimdeki baş tağutun ve çevresindekilerinin isteklerine bakılır.
Reklam
Tüm küfür milletleri, İslam dinine aykırı olan düzen ve yöntemler üzere toplanmışlardır. Bu düzen ve yöntemlerin her biri, onların razı oldukları birer din niteliğindedir. Bunun kapsamına komünizm, sosyalizm, demokrasi, laiklik, baasçılık ve insanların, kendi görüşleriyle oluşturdukları ve kendileri için din olarak benimsedikleri bütün sistemler de dahildir. Bu sistemlerden biri olan “demokrasi”, Allahu Teala’nın dini dışında bir dindir…
Günümüz yasalarının kullarına gelince, onların namazları, zekatları ve oruçları hakkında konuşmak vakti zayi etmektir. Çünkü onlar, Allahu Teala’nın şeriatının tamamından yüz çevirdiler. Allahu Teala’nın hükümlerini, kötülüğü, batıllığı, küfrü açık olan ve tağut niteliğindeki beşeri kanunlar ile değiştirmişlerdir. Muvahhid bir Müslümanın bu tağutun küfrünün ve batıllığının korumalığını yapması ya da onun emniyet teşkilatı veya ordusunda görev alması nasıl caiz olabilir ki? Muvahhid bir Müslüman, tağuta, tağutun yönetimine ve küfür olan kanunlarına bağlı olacağına ve bunlara saygı göstereceğine dair nasıl yemin edebilir ki? Her Müslümanın, Allahu Teala’nın, kulları üzerindeki hakkı olan Tevhid’i gerçekleştirmek için, onları inkar etmesi, onlara öfke duyması, onlardan ve onların dostlarından uzak olması gerekmez mi? Allah’a yemin olsun ki, bu vazifeler yaratana düşmanca şirk koşma niteliğindedir.
Diyanet İşleri Başkanlığı, suçluları koruyan bir suçlu niteliğindedir. Zira bu kurum hatiplerin ağızlarını kapatır, mescidleri zincirler ve kiliselere hizmet eder. O, laik devletinin planlarının kölesidir. Hak ile batılı karıştırma politikasını uygular ve şirk yasalarına da tam olarak bağlıdır. Yasalarında belirtildiği üzere, küfür anayasasına bağlı kalacağına dair yemin ederek bu görevi üstlenen bir kimse, bu kanunları nasıl reddebilir ki?
Rahman’a bağlı olan herkesin, yasanın kullarından uzaklaşmakla birlikte, onların putlarından, kanunlardan oluşan tağutlarından, kötü sistemlerinden ve necis dinlerinden de uzaklaşması gerekir. İşte bu, İbrahim’in milleti, peygamberlerin ve rasullerin davetidir: İçermiş olduğu bütün manaları ile ibadeti tek olan Allah’a halis kılmak ve bütün çeşitleriyle şirk ve şirk ehlinden uzaklaşmak...
Reklam
“Biz sizden ve Allah’ı bırakıp taptıklarınızdan uzağız” ayetinde çok güzel bir nükte vardır. Allahu Teala kendisinden başka şeylere tapan müşriklerden beri olmayı, müşriklerin taptıkları şeylerden beri olmanın öncesinde belirtmiştir. Çünkü birincisi, ikincisinden daha önemlidir. Kişi putlardan beri olabilir ama onlara tapanlardan beri olmayabilir. Bu durumda görevi yerine getirmemiş olur. Ama müşriklerden uzaklaşırsa, bu uzaklaşması, onların taptıkları şeylerden de uzaklaşmayı gerektirir.
İslam’ın uğradığı musibetleri, küfür kanunlarının sapıklığını ve fitnesini bilmeyen birisi, bu meseleyi abarttığımızı söyleyebilir. Aksine, Allahu Teala’ya yemin olsun ki olay, sizin hesapladığınızdan ve işittiğinizden daha büyüktür. Allahu Teala şöyle buyurur: “Bunu basit bir şey sanıyorsunuz. Halbuki o Allah katında çok büyüktür.” Nur/15
Rasulullah (s.a.v) şöyle buyurur: “Kimseyi, insanların korkusu, bildiği bir hakikati söylemekten alıkoymasın! Onu gerçek anlamıyla söylemesi ya da hatırlatması ne ölümü yaklaştırır, ne de rızkını uzaklaştırır.”
İmam Ahmed ve Ebu Ya’la, Ebu Said’den rivayet etmişlerdir. Hadis, sahihtirKitabı okudu
“Yüzlerinin ateşte evrilip çevrileceği o günde diyecekler ki: Eyvah bize ! Keşke Allah’a ve Rasul’e itaat etseydik. Ey Rabbimiz! Gerçekten biz yöneticilerimize ve büyüklerimize itaat ettik. Onlar da bizi yoldan saptırdılar. Rabbimiz! Onlara azaptan iki kat ver ve onları büyük bir lanet ile lanetle.” Ahzab/66-68
189 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.