Demokrasi Bir Dindir

Ebu Muhammed el-Makdisi

By Number of Pages Demokrasi Bir Dindir Quotes

You can find By Number Of Pages Demokrasi Bir Dindir quotes, by number of pages Demokrasi Bir Dindir book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Tağut ve Cihad...
Allah sana rahmet etsin. Ey kardeşim! Bil ki; Allahu Tealâ'nın insanoğluna öğrenmesini ve uygulamasını farz kıldığı ilk esas tağutu inkâr etmek, ondan kaçınmak ve Allah'ı birlemektir. Bu esas bütün işlerin başı, aslı ve direği olup, Allahu Tealâ namaz, zekât ve diğer ibadetlerden önce bunu emretmiştir. Allahu Tealâ insanları ancak tağutu inkar etmeleri ve Allah'a ibadet etmeleri için yaratmış, bu esas üzerine Peygamberler gönderip, kitaplar indirmiştir. Tağutu inkar etme ve Allah'a ibadet etme esası üzerine cihad etmeyi ve bu uğurda şehit olmayı meşru kılmıştır. Allah'ın dostlarıyla şeytanın dostları arasında düşmanlığın temel sebebi bu esas olmakla beraber, İslam devleti ve Raşidi Hilafet'te bu esas üzerine kurulmuştur. Allahu Tealâ şöyle buyurmaktadır. "Ben cinleri ve insanları ancak bana kulluk etmeleri için yarattım" (Zariyat/56)
Sayfa 19 - Şehadet Yayınları
Tağutun Tanımı
İbn-i Teymiye (rahimehullah) şöyle demektedir: "ALLAH'a isyanı gerektiren hususlarda, hidayet ve hak dine uymama noktasında, kendisine itaat edilen herşey tağuttur. Işte bundan dolayıdır ki; ALLAH'ın kitabı dışında, hükmeden ve hükmüne başvurulan kimseye tağut ismi verilmektedir."
Sayfa 19
Reklam
Tagutun tanımı
İbn-i Teymiye (rahimehullah) şöyle demektedir: "ALLAH'a isyanı gerektiren hususlarda, hidayet ve hak dine uymama noktasında, kendisine itaat edilen herşey tağuttur. Işte bundan dolayıdır ki; ALLAH'ın kitabı dışında, hükmeden ve hükmüne başvurulan kimseye tağut ismi verilmektedir."
Tağutun Tanımı...
Ebedi kurtuluşun sağlam kulpuna yapışman için inkâr etmen ve ona ibadet etmekten kaçınman gereken tağut, sadece dua, adak, tavaf ya da secde etmek suretiyle kendisine ibadet edilen taşlar, putlar, ağaçlar ve kabirlerden ibaret değildir.(11) Aksine tağut kavramı bütün bunlardan daha geneldir ve ibadet çeşitlerinden herhangi birisiyle Allahu Tealâ dışında kendisine ibadet edilen ve kendisine yapılan bu ibadeti de inkâr etmeyen her mabudu kapsar.(12) Tağut kelimesi tuğyandan türemiştir. Bu da yaratılanın Allahu Tealâ'nm kendisi için tayin etmiş olduğu sının aşmasıdır. Mücahid (rahimehullah) şöyle demektedir: "Tağut, insanların emir sahibi olup, hakemliğine başvurulan insan suretine bürünmüş şeytanlardır." ********************************************************** (12) "...kendisine yapılan bu ibadeti de inkâr etmeyen..." kaydı ile, kendisine ibadet edilen melekler, nebiler ve salih kimseler, tağut kavramının içerisinden çıkarılmıştır. Çünkü onlar kendilerine yönelik ibadet eyleminden razı değildirler. Bundan dolayı onlar tağut olarak isimlendirilemeyeceği gibi doğal olarak onlardan beri olmak gerekmemekte, buna karşılık onlara ibadet etmekten kaçınmak, onlara ibadet edenlerden uzak durmak gerekmektedir.
Sayfa 21 - Şehadet Yayınları
İbn-i Kayyım el-Cevziyye (rahimehullah) şöyle demektedir: "Tağut, ibadet edilen, tabi olunan veyahut da itaat olunan olsun, kulun haddini aşmasına vesile olan her şeydir. Her kavmin tağutu, Allah ve Resulü dışında hükmüne başvurdukları, Allah'ı bırakıp ibadet ettikleri, basiretsizce Allah'ın dışında tabi oldukları, Allah'tan başka itaat ettikleri kimselerdir. Kim Resulullah (sav)'in getirdiği hükümler dışında başka bir şeyin hükmüne başvurur veya onunla hükmederse tağutun hükmü ile hükmetmiş ya da tağuta muhakeme olmuş demektir."(14) ***************************************************** (14) İlamu-l Muvakkuyn, 1/50
Sayfa 22 - Şehadet Yayınları
Bilinmelidir ki; ibadetin birçok çeşidi mevcuttur. Nasıl ki secde etmek, rukûda bulunmak, dua etmek, adak adamak ve kurban kesmek ibadet çeşitlerinden bir tanesi ise aynı şekilde teşri (yasama) noktasında itaat etmekte bir ibadettir. Allahu Tealâ Hıristiyanlar hakkında şöyle buyurmaktadır: "Onlar Allah'ı bırakıp hahamlarını ve rahiplerini rabler edindiler." (Tevbe/13) Bilindiği üzere onlar rahiplerine rukûu ve secde etmiyorlardı. Ancak onlar haramları helalleştirme, helalleri de haramlaştırma noktasında rahiplerine itaat ve muvafakat ettiler. İşte bundan dolayı Allahu Tealâ onların bu tavrını din adamlarını rabler edinmek olarak isimlendirmiştir. Çünkü teşri (haram ve helal koyma) noktasında yapılan bir itaat ibadetin kendisidir ve asla bu hususta Allah'tan başkasına yönelmek caiz değildir. Şayet kişi tek bir hükümde dahi olsa Allah'tan başkasına itaat ederse müşrik olur.
Sayfa 22 - 23 - Şehadet Yayınları
Reklam
Reklam
32 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.