1945-1980

Demokrasi Sürecinde Türkiye

Feroz Ahmad

Demokrasi Sürecinde Türkiye Posts

You can find Demokrasi Sürecinde Türkiye books, Demokrasi Sürecinde Türkiye quotes and quotes, Demokrasi Sürecinde Türkiye authors, Demokrasi Sürecinde Türkiye reviews and reviews on 1000Kitap.
İlk Sesler, DP
"Ne var ki 1 Haziran 1945'te parti içindeki eleştirmenler, açıkça kendilerini gösterip ilk kez iktidar sorununu gündeme getirdiler. Gelecekteki Demokrat Parti'nin 4 kurucusu (Celâl Bayar, Refik Koraltan, Fuat Köprülü ve Adnan Menderes), anayasada belirtilen milli egemenlik ilkesinin tam olarak uygulanmasını ve Parti işleyişinin demokrasinin temel ilkelerine göre yürütülmesini isteyen bir öneriyi parti meclis grubuna sundular. Parti örgütü ılımlı tepki gösterdi; dördünü CHP'den ihraç etme önerisi bile gelmedi, Aksine, parti içinde, eleştirmenlerin CHP'den ayrılıp kendi partilerini kurmaları gerektiğini düşünen bir grup bile vardi ve İnönü'nün bu görüşü teşvik ettiği söylenir. 2 Ne var ki yeni bir siyasi parti kurma girişimi, CHPli bir muhaliften değil, Nuri Demirag adlı bir istanbullu sanayiciden geldii, 7 Temmuz 1945'te Demirağ, Milli Kalkınma Partisi'ni kurmak için hükümete başvurdu ve ağustosta izin verildi."
Toprak Reformu
"Toprak reformu yasa tasarısı toprak ağalarının siyasi ve ekonomik gücünü zayiflatacak ve devletin elini güçlendirecek bir önlemdi, Gerçek sorun buydu ve CHP'nin açık sözlü savunucularndan biri olan Necmetin Sadak, bunu çok güzel ifade ediyordu: "Arazi mülkiyet rejiminin ve onun doğurduğu mülkiyet yapısının bir memleket iç politikası ile de ilgisi vardir. Elverişsiz bir arazi mülkiyet bünyesi, kişilerin münasebetlerinde ahenksizlikler meydana getirdiği gibi, kişiler ile devlet arasında anlaşmazlıklara çığır açabilir. Büyük arazi mülkiyetine dayanan mahalli nüfuzların, devlet otoritesinin zayiflamasını intaç ettiği çok görülmüştür. Bu bakımdan her memleket, yerleştirdiği devlet zihniyetine yaraşır bir arazi mülkiyeti bünyesi yaratmak zorundadır...." Demek ki devlet "tek parti zihniyeti"ni muhafaza etmek istiyorsa, toprak sahipliğinin yapısını da değiştirmelidir, çünkü toprak ağalanı devletin otoritesine yönelik ana tehditlerden biriydi."
Reklam
Parçalanan Siyasi İttifak
"Savaş sonrası Türkiye'sinde günün temel konusu, hemen hemen bütün kesimlerde büyük sıkıntlara yol açan hükümetin ekonomik politikasıydı. Bu politikanın belirgin özelliği yükselen enflasyon, kentsel bölgelerdeki mal kıtlığı ve ürünlere konulan narhtı. Bu politikayı güçlendirmek için, hükümete geniș olağanüstü yetkiler veren Milli Koruma Kanunu da dahil, ağır bürokratik denetim mekanizmaları kuruldu. Bu müdahaleci politikanın siyasi sonucu, cumhuriyet rejiminin ilk 20 yılı boyunca istikrar ve sükunet sağlayan siyasi ittifakı parçalamak oldu."
"Demokrasinin her millet için müşterik prensipleri olduğu gibi, her milletin karakterine ve kültürüne göre birçok özellikleri de vardır. Türk milleti kendi bünyesine ve karakterine göre, demokrasinin kendi için özelliklerini bulmaya mecburdur"
Sayfa 19 - İsmet İnönü
Turgut Özal, 31 Ekim 1989'da Türkiye'nin 8. Cumhurbaşkanı seçildi. Artık ANAP'ın genel başkanı olmadığı için, partiyle birlikte Türkiye'nin siyasi kültürü de dağılmaya başladı. Aynı dağılma, Demirel Türkiye'nin dokuzuncu Cumhurbaşkanı olunca DYP'nin de başına geldi. AKP ise 2002'den beri iktidarda ve Türkiye'nin demokrasi deneyinde yeni bir sayfa açmış bulunuyor. Peki bu demokrasi deneyi nereye doğru gidiyor?
Hil yayın 2020
Metin Toker: "...yokluk, sıkıntı, mal kıtlığı her şey kötüleşiyordu. Halk hayatından memnun değildi ve zamanla solculuk baş göstermeye başladı. Her yerde ve her çağda halkını sıkıntıya sokan hükümetlerin, dini istismar ederek bunu hafifletmeye çalıştıkları tarihi bir gerçektir. 1958'de DP denize düşmüş ve yılana sarılıyordu"
Reklam
Daha 1941'de , CHP'liler muhalefetin meydan okumasıyla yüz yüze kalmadan önce, silahlı kuvvetlere askeri vaizlerin girmesine izin verdiler. Siyasi rekabetin başlamasıyla birlikte CHP, popülaritesini artıracağı ve kendi lehine seçmenleri etkileyeceği umuduyla dine başka ödünler de vermeye başladı. Bu politika değişikliğinin kendi konumlarını tehlikeye düşüreceğini bilen DP'liler, CHP'lileri sürekli İslam'a düşman olmakla suçlayarak kendilerini korumaya çalıştılar...
"Toprak işleyenin su kullananın" sloganıyla öne çıkardığı toprak reformu planını komünistlik olarak reddedenlere Ecevit, toprak reformunun kapitalizm altında "ekonomik bir mucize"nın temelini oluşturduğu Çan Kay Şek'in Tayvan'ını örnek gösteriyordu.
Adalet Partisi'nin yürüttüğü seçim kampanyası, heyecanlı anti-komünizm sloganlarına ve İslam'a dayanıyordu. Demirel'in 29Haziran Samsun konuşması temayı belli etti:"biz komünist düşmanıyız. Komünizmle yılmadan mücadeleye kararlıyız... Biz aşırı sol cerayanlarla mücadeleye kararlıyız. Nüfusumuzun yüzde 98'i Müslüman olduğu için komünizm Türkiye'ye giremez...
Amerikalı uzmanlar, ekonomik işlere devlet müdahalesi politikasını eleştirmiş ve"...serbest girişim Amerika yardımının ön koşulu olmalıdır" diye vurgulamıştır.
44 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.