Demokratik Yönetim Üzerine Düşünceler
John Stuart MillDemokratik Yönetim Üzerine Düşünceler Sözleri ve Alıntıları
Demokratik Yönetim Üzerine Düşünceler sözleri ve alıntılarını, Demokratik Yönetim Üzerine Düşünceler kitap alıntılarını, Demokratik Yönetim Üzerine Düşünceler en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bir ülkenin kamu işlerinin ancak küçük bir kısımı merkezi otoriteler tarafından iyi yapılabilir veya güvenli bir şekilde teşebbüs edilebilir.
İçte aynı yönetim altında yaşamaya uygun veya yatkın olmayan halklar, hem kendi aralarında savaşı önlemek hem de güçlü devletlerin saldırganlığına karşı daha etkili bir koruma sağlamak adına yabancılarla olan dış ilişkiler açısından federal olarak birleşmeyi faydalı görebilir.
Bilmekten değil, yanlış bilmekten korkmalıyız. çünkü bu bütün kötülüklerin kaynağıdır.
Bir şahsa yönelik coşkunluk nöbeti
Dolayısıyla bir halk özgür yönetimi tercih edebilir;ancak, tembellik, ilgisizlik, korkaklık veya kamusal ruh yoksunluğundan onu korumak için gerekli zahmetlere katlanmakta yetersiz kalabilir. Doğrudan saldırı altında olduğunda onun için savaşmazlarsa, yönetimi değiştirmeye yönelik hilelere kanarlarsa, anlık bir cesaret kırıklığından, geçici bir panikten veya bir şahsa yönelik coşkunluk nöbetinden ötürü özgürlüklerini büyük bir adamın ayakları dibine bırakmaya razı edilir veya ona kurumlarının altını oymasını mümkün kılacak güçler emanet ederlerse özgürlük için pek de uygun olmadıklarını ispat etmiş olurlar.
Sayfa 58
Bir toplumdaki en kuvvetli güç her ne ise yönetici iktidarı onu eline geçirir ve siyasal yapıda herhangi bir değişikliğin öncesinde veya onla eş zamanlı olarak toplumdaki güç dağılımı değişmez ise bu değişiklik kalıcı olamaz. Dolayısıyla, bir ulus yönetim şeklini seçemez. Ayrıntıları ve pratikteki örgütlenmesini seçebilir; ancak hepsinin özü olan egemen gücün yeri ulus adına toplumsal koşullar tarafından belirlenir.
Siyasal kurumlar insan eseridir; kökenlerini ve tüm varoluşlarını insan iradesine borçludurlar. İnsanlar bir yaz sabahı uyanıp onları yerden bitmiş olarak bulmadılar. Kurumlar varoluşunun her safhasında insanın iradi eylemliliğinin bir eseri olarak şekil alırlar.
Moralistlərin sıradan baxışları və ümumiyyətlə insanların simpatiyası passiv tiplərdən yanadır. Enerjili və aktiv tiplərə qibtə edilir, amma əksəriyyət onlardan əsasən uzaq durub müti və itaətkar insanlara üstünlük verir. Qonşumuzun passivliyi ondan ehtiyatı gərəksiz edir və güvənliyimizi artırır. Passiv xarakterləri, əgər onların fəaliyyətinə ehtiyac duymuruqsa, yolumuzda daha az təhlükəli hesab edirik. Öz halından məmnun insan təhlükə mənbəyi deyil heç vaxt.
Hak kavramını nasıl tanımlarsak veya anlarsak anlayalım, hiç kimse bir başkası üzerinde iktidar sahibi olma hakkına sahip değildir: Sahip olmasına izin verilen her iktidar ahlaken, kelimenin tam anlamıyla bir emanettir.
Burası, bir mesleki eğitim yeri değildir. Üniversite insanlara belli başlı iş kollarında geçimlerini kazanabilmeleri için gerekli bilgileri öğretmeyi amaç edinmez. Üniversitelerin amacı becerikli avukatlar, hekimler ya da mühendisler ortaya çıkarmak değildir, yetenekli ve kültürlü insanlar ortaya çıkarmaktır.
Tam anlamıyla köle kendine yardım etmeyi öğrenememiş varlık demektir. Şüphesiz vahşinin bir adım önündedir. Siyasal toplumun ilk dersini henüz almış değildir. İtaat etmeyi öğrenmiştir. Ancak itaat ettiği şey sadece doğrudan emirdir. Davranışlarını bir kural veya yasaya uydurmamak doğuştan kölelerin özelliğidir. Sadece kendilerine emredilen şeyi yapabilirler ve bunu da sadece yapmaları emredildiği zaman. Korktukları bir adam başlarına dikilip onları cezayla tehdit ediyorsa itaat ederler; ancak bu kişi arkasını döndüğünde iş yarım bırakılır. Onları harekete geçiren saik menfaatlerine değil içgüdülerine hitap etmeli; yani anlık ümit ve korkuyla.