Sözcükler hep telaş ve heyecanla yanlara uçuşuyor,bu yüzdende asıl hedefi hep birkaç santim aşağıdan vuruyordu.Sonrada insan bu işten vazgeçiyordu........
"Sürekli geliyor yabancılar, bir daha hiç görmeyeceğimiz kişiler, teklifsizlikleriyle, ilgisizlikleriyle, bizsiz süregiden dünya anlayışlarıyla istemimiz dışında bizi süpürüp geçen kişiler."
Ne garip diye düşündü, insan yalnız başınayken cansız nesnelere tutunuyor; ağaçlara, ırmaklara, çiçeklere; onların kendisini ifade ettiğini, kendisiyle bütünleştiklerini hissediyor, kendisini tanıdıklarını, bir bakıma kendisiyle bir olduklarını hissediyor.