İnsanlar birer kapalı kutuyken, diye sormuştu kendi kendine, nasıl oluyor da onların hakkında bir şeyler bilebiliyoruz? Ancak havadaki dokunulamayan ve tadılamayan, tatlı ya da keskin bir şeyin çekimine kapılmış bir arı gibi, o kubbe şeklindeki kovanlara dadanıyor, dünya ülkeleri üzerindeki o hava boşluklarını tek başımıza aşıp vızıltılı kovanların karmaşasına dalıyorduk; o kovanlar insanlardı.