• Macera romanı desem eksik, felsefi desem yetersiz, psikolojik desem digerlerine haksızlık edecegim.. Tarifi zor, okuması muthis..
• Hiç çalışmamış, beyzade, entelektüel Humphrey Van Weyden bir deniz kazası sonucu bölgeden geçen Hayalet adlı uskuna tarafından kurtarılır. Uskunanın acımasız, zalim, korkunç kaptanı Wolf Larsen tarafından tutsak edilir.
• Lise ve üniversite eğitimlerimi denizcilik üzerine almış ve sadece 2 aylık bir tecrübeden sonra kaptanlıktan tamamen el çekmiş biri olarak; sektörün yıl farketmeksizin acımasızlığını görüyoruz. Denizcilerin verdiği psikolojik savaş çok geniş çapta. Karadan ayrı, sevdiklerinden ayrı.. fırtınasıyla, birbirinden farklı karakter ve kültürden insanlarla -insanlarsa- verilen bir yasam mücadelesi esasinda..
• Wolf Larsen acımasızlığıyla nefret ettiğiniz, tiksindiğiniz bir karakter öte yandan kendini hiçten var eden, hayatını denize vermiş, ömrü boyunca mücadeleyi bırakmamış bir denizci. Van Weyden ile muazzam bir felsefi karşıtlık yaşanıyor. İdealizm ve Materyalizm karşıtlığı.. Hiç sıkmayan bu karşıtlık kitap boyu keyifle sürüyor.
• Jack London kitaplarında genel olarak bir dönüşüm var. Van Weyden gibi naif, elleri tertemiz bir adamın çalışmayı, yıpranmayı, psikolojik savaşını ve sonucunda zorunlu ‘dönüşümünü’ görüyoruz.
• Uzun zaman sonra bir kitap bitmesin istedim. Jack London gerçek yaşamında da denizciliği tecrübe etmiş ve belli ki her sayfada hissedebileceğiniz müthiş bir bilgi birikimi var. Kurgu ve sürükleyicilik had safhada. Wolf Larsen gibi bir karakterle tanışmalısınız. Kesinlikle tavsiye kitaptır.