Senin derdin ne, biliyor musun?”
“Bilmek istiyorum, lütfen söyle.”
“Fazla vermek ve kendinden daha çok karşındaki kişiyi önemsemek. Bu nedenle hepimiz sana karşı oldukça şımarık davrandık.
Gideni uğurlayamayan, yeni gelene binemez. işte o istasyonun adı PİŞMANLIKTIR. Bir yüzyıl, bin tren geçse adım atamazsın o istasyondan. Gideni gönderdin miydi, geleni kucaklarsın...”
Bu dünyaya gelişimiz basitçe YAŞAMAK içinse; hepimizdeki bu hırs, başarma isteği, mal mülk edinmek için verdiğimiz emekler, bedenimizi genç tutabilmek için yaptıklarımız çok ANLAMSIZ!