Denizkızlarına zaafım var. En sevdiğim fantasik yaratıklar! Denizkızı figürünü, mitini, efsanelerini, Atlantis'i, derin maviye dair olan tüm hikayeleri seviyorum.
Kitapyurdu'nda dolaşırken gördüm bu kitabı. Hakkında hiçbir bilgim yoktu ama ismi, konusu ve renkleriyle ilgimi çekti. Yazarın kitapları çok satanlara girmiş ve hakkında birçok olumlu yorum vardı. Denizkızı hikayesi okumak istediğim için satın aldım.
Kitaba dair hiçbir beklentim yoktu. Ancak okudukça beni şaşırttı. Çünkü oldukça sürükleyici gidiyordu. İnanılmaz bir kurgu değil ama berbat da değildi. Bazı kısımlar oldukca klişe olsa da, bazı fikirleri çok beğendim. Mesela çürütük fikri çok üretken bir fikirdi. Aynalarla ilgili olan bir kısım beni çok çekmese de güzel bir fantastik macera detayı.
Kitaba dair sevdiğim bir başka detay ise kitap metninin mavi renkle basılmış olması! Aşırı aşırı hoşuma gitti!
Bir diğer bilmediğim şey de bu kitabın bir ikilemenin ilki olduğuydu. Kitap ikincisiyle devam ediyor. Henüz kütüphanemde yok ama alınacaklar listemde.
Spoiler değil ama kitabı okumayı düşünenler bu son yazdıklarımın belki sürpriz olarak kalmasını isterler o yüzden burdan sonrasını okumayabilirler. Burası benim için tam bir şok oldu. Hiç böyle bir şey beklemiyordum. Hikâyemizdeki denizaltı krallığı olan Miromara'nın Kraliçesi Isabella'nın ordusu, bizim yeniçerilerimiz! Evet doğru okudunuz! Ordunun komutanı da Mehterbaşı Yazar Türk kultürüne ait unsurlar kullanmış hatta bunları direk Türkçe kelimelerle aktarmış. Hayal edin Denizkızlarını koruyan deniz yeniçerileri!! Çok eğlenceli değil mi!? Ben okurken çok eğlendim. :D
