Derin Tarih - Özel Sayı 3 (Temmuz 2015)

Derin Tarih Dergisi

Derin Tarih - Özel Sayı 3 (Temmuz 2015) Quotes

You can find Derin Tarih - Özel Sayı 3 (Temmuz 2015) quotes, Derin Tarih - Özel Sayı 3 (Temmuz 2015) book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Edebiyat kitaplarımızın el üstünde tuttuğu Tevfik Fikret, "Bir Lahza-i Teahhur" adlı şiirinde Ermeni teröriste "şanlı avcı" diyerek ünlenecek, hedefini tutturamadığı için de üzüntülerini terennüm edecekti. Mehmed Akif'in Safahat'ındaki "İstibdâd" şiirinde Abdülhamid dönemi "devr-i mülevves/kirli, pis devir" olarak gösterilir.
Tarih ayrımcı değil, yapıştırıcıdır. Bu özelliği, paylaşma ve uzlaşma faktörü olmasına kapı açacaktır. Tarihi bu çerçevede ele alan milletler siyasî açıdan olgunlaşmış, kültürel açıdan kimlik krizlerini aşmış modeller oluşturmuşlardır uygarlık haritasında.
Reklam
Hûnkâr/Hünkâr
Tarihimizdeki büyük adamları betimlediğini sanan dış devletler, kana susamış anlamına gelen "hûnkâr" kelimesini çoğu kez padişah anlamına gelen "hünkâr" yerine kullanmıştır.
Bakteriyolojihane-i Şahâne
19. yüzyılın ortalarından itibaren bakterilerin varlığı genel kabul görünce yaydıkları hastalıklara karşı tedbirler alındı. 1892'de kolera salgınları yaygınlaştı, hal böyle olunca bu yoldaki çalışmalara hız verildi. Ertesi yıl Dr. Maurice Nicolle ve Hasan Zühtü Nazif Bey tarafından Bakteriyolojihane-i Şahâne adında bir mikrobiyoloji eğitim ve araştırma laboratuvarı kuruldu. Kurumda bakteriyolojiyle ilgili dersler veriliyor, pratik çalışmalar gerçekleştiriliyordu.
Atlara Müptela
Söz konusunu Abdülhamid'in atları olunca beyaz küheylan Ferhan'dan bahsetmeden geçmek olmaz. Bir Arap aşiret reisinin atıydı Ferhan. Yaralı sahibini dişleriyle savaş meydanından çekecek kadar vefalı bir dosttu aynı zamanda. Onun bu şöhretini haber alan Sultan aracılar yollayarak ne yapıp edip Ferhan'ı kendisine hediye ettirmişti. Ferhan yeni sahibine çok çabuk ısınacak ve Abdülhamid üzerine bineceği zaman hafifçe eğilmesiyle meşhur olacaktı.
Sayfa 33 - A'dan Z'ye Abdülhamid (A)Kitabı okudu
Yeni Türk Edebiyatı
Modernleşmenin ana şartlarından birisi yeni tipte bir orta sınıf entelektüele olan ihtiyaçtı ve bunların en güzel ifadesi 19. yüzyılın ikinci yarısında ortaya çıkan edebiyattır. Yeni Türk Edebiyatı döneminde basılan kitapların sayısı (Abdülhamid Dönemi) ondan evvel basılan (Abdülaziz veya Abdülmecid dönemleri) kitapların sayısı ile kıyas edilemeyecek kadar fazladır. Basılan binlerce yeni kitap arasında ilimle ilgili eserlerin sayısı çok yüksektir.
Reklam
Kütüphaneci
Erol Üyepazarcı'ya göre Sultan'ın "mümeyyiz bir vasfı da bibliyofili (kitapseverlik) ile bibliyomani (kitap deliliği) arasındaki ince çizgide yürüyen bir kitapsever olmasıdır." Bu durum ona dönemin en zengin kütüphanelerinden birini Yıldız Sarayı'nda kurmaya yöneltir. Muhteşem bir kütüphane oluşturduğu gibi hükümdarlığı sırasında kitap yayınını ve yabancı eserlerin tercümesini teşvik etmiştir. Batılı anlamda halka açık ilk genel kütüphane olan Kütüphane-i Umumi-yi Osmani (Beyazıt Devlet Kütüphanesi) onun döneminde açılmıştır. İlk toplu ve kümülatif kataloglama, neşriyatın, matbaa açmanın ve kitap telifinin devletçe teşviki yine onun zamanında yapılmıştır.
Sayfa 36 - A'dan Z'ye Abdülhamid (K)Kitabı okudu
II. Abdülhamid döneminde koruyucu hekimlik ve Louis Pasteur
Kuduz aşısına özel bir yer vermek gerekir. 1885'te Louis Pasteur (1822-95) Pierre Paul Émile Roux ile yaptığı çalışmalar sonucu aşı yöntemini geliştirmiş ve tavşanlar üzerinde denemişti. Daha sonra aşının kuduz hastalığı üzerinde etkisini araştırmak için 11 köpekle deney yaptı. Olumlu sonuç alan Pasteur, kuduz bir köpek tarafından ısırılmış 9 yaşındaki Joseph Meister'a uygulama konusunda tereddütte kaldıysa da danıştığı kişilerin desteğiyle 6 Temmuz 1885'te aşıyı uyguladı. Çocuğun durumu iyiye gidince başarısını ilan etti. Aşının olumlu sonuç vermesinden sonra bir aşı merkezi kurmak isteyen Pasteur yeterli parayı bulamamıştı. Öte yandan İstanbul'daki II. Abdülhamid bu uygulamayı duyunca 1886 yılında Zoreos Paşa, Dr. Hüseyin Remzi ve Veteriner Hüsnü Bey'den oluşan bir heyeti Paris'e gönderirken Pasteur'a kuduz tedavi merkezi açması için de kendi istihkakından 10 bin Frank gönderdi. Bu parayla o zaman İstanbul'un iyi semtlerinde ev satın alınırdı. Pasteur bu yardımların desteğiyle 1887'de Pasteur Enstitüsü'nü kurdu.
Dedektif Romanları
Sultan polisiye romanları pek sever, özel olarak çevirttiği dâhi olurdu. En sevdiği polisiye roman yazarı ise Sherlock Holmes'ü kaleme alan Arthur Conan Doyle'dur. Doyle anılarında eşiyle İstanbul'a geldiğinde Sultan'ın kendisine Mecidiye, eşine de Şefkat nişanı verdiğini belirtir.
Sayfa 34 - A'dan Z'ye Abdülhamid (D)Kitabı okudu
Üzerini örterek, halının altına süpürerek, görmezden gelerek medeniyet değiştirmeye zorlanan toplumlarda sorunların çözülemeyeceğini çok şükür ki, yakın tarihteki tecrübelerden acı bir şekilde öğrenmiş bulunuyoruz.
33 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.