“Ne oldu?” diye sordum.
“Ah, bir şey yok,” diye cevap verdi. “Burada öylece oturuyorum. İnsanlar kutuların içinde nasıl yaşıyorlar?” Odasının duvarlarıyla tavanını gösterdi. “İnsanlar dağlara gitmeli, ateş etmeli.”
Susup yeniden pencereye dönerek dışarıya, caddeye baktı. Kaybettiği özgürlüğünün yasını tutuyordu.