Sözün kısası, ne kadar düşünürse düşünsün, kuşku duymak için, aynı anda kendi varoluşunu en yüksek derecede kesin kılmayacak bir neden bulamadı. Gerçekten de, kuşku duymak için nedenler buldukça, onu kendi varoluşuna inandıracak da bir o kadar neden olacaktı. Böylece, kuşku duymak için ne yöne dönerse dönsün, yine de, kuşku duyuyorum, düşünüyorum, öyleyse varım diye haykırmak durumunda kalmaktadır.