onların çocukluğunda bir yasa çıkmıştı:devlet çocukları yasası bu yasaya göre sokakta dilenen çalışan çocuk kalmadı çünkü devlet hepsine el koydu. bu çocuklara analık babalık etti devlet özenle yetiştirdi Artık Türkiyede sokakta çocuk yok.Bu sistem bizde yıllarca böyle sürüp gidecek!”
Karanlıktan korkanlara,
Ayın ve yıldızların ışğı sönsün!
Ayazda pes edip üşüyene,
Güneş bir daha doğmasın!
Umudumu kesersem hayallerim yansın!
Ve...
Eğer bir gün vazgeçersem rüyalardaki anne yüzü solsun!
“Karanlıktan korkanlara, ayın ve yıldızlarım ışığı sönsün!
Ayazda pes edip üşüyene, güneş bir daha doğmasın!
Umudumu kesersem, hayallerim yansın!
Eğer bir gün vazgeçersem rüyalarımdaki anne yüzü solsun! “
Sema Hoca yüreği sıkışarak bakışlarını yukarı ranzaya dikip, “Bu son cümle yoktu?” deyip cevap bekledi ama alamadı ve tam da bu sırada, yetimhaneden Devlet Çocukları Vadisin’ne geçirtilmiş Ahmet’in Kerim’e yönelttiği soru dondurdu bu kez yüreğini:
“Ya annemizin yüzünü hiç bilmiyorsak?”
Ve bu paragrafın sonuna kalbimi bırakıyorum.
Kerim kısa bir süre düşündükten sonra parlayan gözlerini annesine dikerek yanıtladı, "O zaman ben hiç vazgeçmem, çünkü benim en büyük hayalimsin sensin. Sen hiç yanma!"