Devlet dışı toplumun devrimci niteliği ve kaos aralığının yarattığı bunalımın içindeki çıkışsızlık hali;tarihsel ve toplumsak olarak ona zihniyet ve toplumsal devrimi gerçekleştirme rolünü yüklemiştir.
Bunalım veya kriz denildiğinde tek yönlü olraka tüm gözler egemenlere ve sistemlerine çevrilmektedir.Oysa devlet dışı toplumun ezilme,sömürülme ve dışlanma durumu kendi başına bunalımlı bir durumdur.Özgürlük,eşitlik ve demokrasi arayışını tamamlayacak bir zemini yaratamadığından kaynaklı çok derin krizlerle karşı karşıyadır.Siyasal,ekonomik,sosya-kültürel vb.yönlerden bu bunalım hali çok derin tahribat ve toplumsal tramvalar yaratmıştır.
Temel sorun,devlet dışı toplumun 21.yüzyıla denk gelen bu tarihsel kaos aralığından zihniyet ve toplumsal devrimini gerçekleştirecek çıkış yapıp yapmayacağı sorunudur.Devrimcilerin temel sorumluluğu,bu noktada,egemen sistemin ne zaman çökeceğini beklemek veya bu konuda kehanetlerde bulunmak değil;dikkatlerini devlet dışı toplumun yaşadığı bunalımı zihniyet ve toplumsal devrime dönüştürme yönüne çevirmeleri temelinde olmalıdır.
