Devlet Hukukla Yaşar

"Ne yazık ki, Türkiye'nin Liberal Partisi olması gereken AP de küçük hesaplarla, yıllardır aynı gülünç iftira yöntemlerinden yararlanageliyor. Son seçimlerde bile Ecevit'in kasketli resminin yanında, Lenin ve Nâzım Hikmet'in kasketli resimlerini koyarak, 'kasket giymenin komünistlik olduğunu' iddia edebilme marifetini de ihmal etmedi."

Sayfa 96

Ertuğun.

"Sosyal hukuk devleti ilkesini benimsemeyen bir toplum, süreğen hastadır; bu süreğen hastalık, her an akut (ani) hastalık haline dönüşebilir. Beceri, toplumları patlama durumuna getirmeden iyileştirmektir, asker müdahalesine çanak açmadan yönetmektir. Sosyal hukuk devleti ilkesinde halkı aldatanlar (onu kağıt üzerinde bırakanlar) aynı zamanda kendilerini aldatırlar; yalnız halka acı çektirmekle kalmazlar, önünde sonunda kendilerini de cezalandırırlar."

Sayfa 154

Reklam

Ertuğun.

"Türk gençlerini kurtarmak, onları Atatürk milliyetçiliğine yöneltmek, hepimizin kaçınılmaz bir ödevidir. Sanırız ki bu ödev, biraz da olsun, Türkiye Cumhuriyeti'nin başbakanına, onun -Atatürk adını ağzından hiç eksik etmeyen- yardımcısına da düşer."

Sayfa 107

Ertuğun.

"Sözde devlet güvenliği, sözde adalet, sözde demokrasi, sözde özgürlük ve sözde toplum çıkarları adına, hangi büyük cinayetlerin işlendiği, hangi kahredici haksızlıkların yapıldığı, devletin gerçek güvenliği ve ulusal birlik için mahvedici hangi tehlikelerin yaratıldığı, ancak düşünce özgürlüğü ve özgür düşünen insanlar sayesinde ortaya konulabilir."

Sayfa 86

Hüseyin Tolga Coşkuner

@htolga·

3y

156 syf.

· Kitabı okudu

·

Not rated

·

Read in 10 days

Başkalarının zararına olarak aşırı kişisel çıkarlar peşinde koşan şahıslar ve zümrelerde ki, demokrasiyi asla istemezler. Çünkü onların amacı imtiyazlı durumlarını sürdürmektir. Faşizm, orta ve alt sınıfların başarısız parlamenter sistemlere karşı duydukları güvensizlikleri ve kırgınlıkları ‘vatan’ , ‘millet’ ve ‘ Tanrı’ sloganları ile ustaca sömürmesini bilmiş ve hatta bunlar içinde kendisine bir çok gafil fedai bulmuştur. Haksızlığın ve zulmün bir şahıstan veya bir azınlıktan gelmesi ile bir ekseriyetten gelmesi arasında bir fark yoktur. Atatürkçü Düşünce Derneği kurucu başkanı, Ankara eski baro başkanı Prof. Dr. Muammer Aksoy 73 yaşında evinin önünde uğradığı saldırı sonrası 31 Ocak 1990 günü vefat etti. Aydınlarımızı öldürmek konusunda bizim toplumumuzdan daha mahir başka toplum var mı bilemiyorum ama aydınlarımızı hapse tıkmak konusunda elimize su dökemezler bunu biliyorum.

Devlet Hukukla YaşarMuammer Aksoy · Cumhuriyet Kitapları · 201017 okunma

Hüseyin Tolga Coşkuner

@htolga·

3y

Bir ülkede kişiler, işledikleri yasal eylemlerden ötürü yıllar sonra kurulan olağanüstü ve bağımsızlıktan yoksun heyetlerce yargılanıyorsa, kimlerce düzenlendiği bildirilmeyen bir takım gerçeklere zıt raporlar, yargılamayı yürüten bu heyetlere kanıt olarak sunuluyorsa, tutuklanan kişilerin sağlıkları ve hekim raporları bile hiçe sayılarak, dolaylı yoldan ölüme mahkum edilebiliyorsa o ülkede can güvenliği yoktur.

Sayfa 59Kitabı okudu