Alevilerin evleri işaretlendi. Maraş'ta, Sivas'ta, Çorum'da katliamlar yapıldı. Madımak Oteli'nde aydınlar, gericiler tarafından yakıldı. Ne din, ne inanç özgürlüğünden söz ediyorsunuz!?
Bunların suçu çok, sadece hırsızlık değil ki. Roboski'yi bombaladılar 32 masum inansın öldürdüler, gezi eylemlerinde çok genci öldürttüler. Öldüren görevlileri yargıdan kaçırdılar. Öldürdükleri Belkin Elvan adlı çocuğun ailesini meydanlarda yuhlattılar. Yüzlerce gazeteci-yazarı cezaevlerine doldurdular, binlercesi hakkında dava açtılar. Bunların suçu bir değil ki. Daha da önemlisi İslamcı terör örgütlerine silah, mühimmat, eleman gönderip savaş suçu işlediler.
YÜZBAŞI: Nene sen ileri gidiyorsun haa. Biz niye adamı vuralım. Peki bu, terörist Hüseyin Cevahir'in fotoğrafı değil mi?
NENE: Vışş o nasıl söz o? Ağzını topla, o benim öz yeğenimdir. Buralı, Mazgirtli'dir. O terörist sözünü burada bir daha söyleme haa. Onu diyeni burada götünden gurğuşunlarlar haa!
Duvardaki resimler yüzbaşının dikkatini çeker;
YÜZBAŞI: Nine, hade Hz.Ali'yi anladık. Bu sakallı Marx değil mi onun resmi ne arıyor burada?
NENE: Yok değil, o bizim dünürümüzdür. Bazıları ona Markıs da diyorlar.
YÜZBAŞI: Nine Marks'ı da dünür yaptın ya valla helal olsun sana
Devlete güven olur mu? Bu devlet ne zaman bizim hayrımıza gelmiş buralara? Ya gelir köyü boşaltın der, boşalttırır, ya köyü yakar, ya bombalar insanımızı öldürür.