Din nedir kapitalizme savaş mı ?? Oysa maddi olarak güçlü olanların tahakkuk ettiği bir düzen yok mu dünyada ?? İslamiyet zengine düşman mı ?? Asla . Peki neden müslümanların üzerine yapışmış ( bir lokma ekmek bir hırka ) çelişkisi ??
İslamiyet zengine ; fakire ver yoksulu ve akrabayı gözet demiyor mu ?? Orucun bir yönü de aç insanların çektiklerini anlamak değil mi ?? Ya sadakanın bir tarafı fakiri gözet ömrü uzat mantığı değil mi ?? O zaman Müslüman ülkelerin bu fakirliği neredeyse kast sistemine dayanan tabaka sistemi İslamiyet'in neresine sığar ??
Yada kafa kesmek , kendi inandığına inanmayanı kâfir ilan etmek mi İslam ?? Oysa Hz Muhammed bedir esirlerini ( fakir olup fidye veremeyenleri ) müslüman çocuklara okuma yazma öğretmesi karşılığında serbest bırakmadı mı ?? En güçlü olduğu anda Mekke'yi fethettiği de insanları affetmedi mi ??
Aslında Din bir deniz yüzmesini bilene çok güzel lakin yüzme bilmeyenin boğulduğu bir mecraa . Yazarın kitabın sonuç bölümün de yaptığı yargı muhteşem ama kapitalizme bu kadar hasmane tutum . Bilemiyorum belki yazarın anlatmak istediklerini tam kavrayamamış olabilirim . Yazarın başka kitaplarını Allah ömür verirse okumayı düşünüyorum .
Devrim ayetleri ve devrimci peygamber aynı mantığa oturtulmuş aslında. Ayetlerin ulaştığı peygamberimizin de ruhunun devrimci olduğunu kıssalarla, tarihi olaylar ve kararlarıyla anlatmaya çabalamış
İslamın mülke indeksli hiyerarşik düzene karşı bir devrim hareketi, hamasete karşı muhatapsızlık, ilkel ve yağmacı zihniyete karşı bir medeni duruş olduğuna inanan bir müslüman olarak; eserin vücuda gelme amacını ve arkesel fikrini ziyadesiyle takdir ediyor ve fakat içeriğini aynı ölçüde övgüye mazhar kılamıyoruz. Zira bir çok etken, bu başarı
Tarih boyunca işgal ve sömürüye geçit vermeyen büyük halk yığınlarını bir arada tutan kültürel kodlar, genetik ruh ve toplumsal akıl; bireycilik adlı zehirle zehirlenerek, kültürel dinamiklerin tasfiyesi adına, sanayi devriminin ürettiği aygıtlar vasıtasıyla yeni dünya düzeni kurulmuştur.
“Aydınlanma adına ortaya konulan referanslar, skolastik düşünceye karşı hümanizmin saflarında yer alır gibi görünse de, hümanizmin tanımlanış biçimi,bireyselciliğin ve egoizmin gelişmesi dışında pozitif tek bir nitelik dahi katmamıştı hayata...”