Dillerde Dolaşan Deyim ve Sözlerin, Gerçek Öyküleri

Deyimler ve Öyküleri 2

Selim Gündüzalp

Deyimler ve Öyküleri 2 Posts

You can find Deyimler ve Öyküleri 2 books, Deyimler ve Öyküleri 2 quotes and quotes, Deyimler ve Öyküleri 2 authors, Deyimler ve Öyküleri 2 reviews and reviews on 1000Kitap.
Dut yemiş bülbüle dönmek
" Dut yiyen bülbüllerin bağırsakları bozulur ve bir süre ötemezler . ''
Sayfa 137 - Zafer Yayınları, 4. BaskıKitabı okudu
Reklam
" İnsan hâli kuş misâli "
Sayfa 75 - Zafer Yayınları, 4. BaskıKitabı okudu
Dut yemiş bülbüle dönmek NEŞE ve konuşkanlığını yitirmek. Dut mevsimi yani haziran ayı başlayınca, bülbüllerin susmasından esinlenerek söylenmiş bir deyimdir. Dut yiyen bülbüllerin bağırsakları bozulur ve bir süre ötemezler.
Sarı buğdayları verdik, sarı gelinleri vermedik Sultan IV. Murat, Bağdat seferine giderken, Sivas'tan geçmiş ve Ulaş ilçesinde de konaklamış. Onu misafir eden ağanın evinde yapılan ekmeklerin güzel ve lezzetli olduklarını görerek, çok beğenmiş. Ağa da Padişaha, ekmeklerin yapıldığı buğdaylardan çuvallarla vermiş. Padişaha yapılan ekmekler, aynı buğdaydan yapıldığı halde, ağanın evindekiler kadar lezzetli olmamış. Padişah bir başka sefer dönüşü yine Ulaş'ta konaklamış. Ağaya, ekmeklerin aynı nefasette olmadığını söyleyince ağa: “Padişahım, biz size sarı buğdayları verdik, sarı gelinleri vermedik!" demiş. Bu tarihî olay, zamanla bir yiyeceğin yapılışında, malzeme kadar, onu yapanların da hünerlerinin olduğunu belirtmek için anlatılan bir deyim haline gelmiş.
Reklam
Ölür müsün Öldürür müsün?
*** BEYLERDEN BİRİNİN uşağı hacca gider. Dönerken efendisine uygun bir hediye almak ister. Uygun bir şey bulamaz. Efendisinin ihtiyar olduğunu düşünerek, "en iyisi kefenlik bez alayım" der. Hediyesini efendisine sunmak için konağa gelir. Kahya: "Beyi uyandıramam sonra gel," der. Hac'dan gelen uşak: "Mutlaka görmeliyim," der. "O'na hediye getirdim..." Kahya, ne getirdiğini merak edip sorar: "Kefenlik kumaş aldım ipek," der. Kefen sözüne kızan kahya, eski uşağı içeriye almak istemez. Tartışmaya başlarlar. Gürültüye uyanan Bey, dışarıya çıkar, öfke ile ne olduğunu anlamak için Kahya'ya sorar. Kahya: "Efendim" der. "Eski uşağınız size haccdan hediye olarak kefenlik kumaş getirmiş. Ölür müsün öldürür müsün?"
Güya Hacı Emmiyi eşeğe bindirdin VAKTİYLE BİR İHTİYAR torbasını sırtlamış kasabadan köyüne doğru ağır aksak gitmekteymiş. Aynı yol üzerinde eşeğiyle birlikte gitmekte olan bir adam ihtiyarı görünce “Hele gel baba, eşeğe bin ineceğin yere götüreyim seni" demiş. Yorgunluktan dizleri sızlamaya başlayan ihtiyar bu işe çok sevinmiş. Eşeğe binmiş, birlikte gitmeye başlamışlar. Bir süre sonra ihtiyarcık uyumuş. Uyandığında bir de ne görsün; köyünü geçeli çok olmuş. Neredeyse yarı yol kadar geri yürümesi gerekiyormuş. Eşekten inen ihtiyar, adama; “güya Hacı Emmiyi eşeğe bindirdin" demiş. Bu deyim, bir başkasına iyilik etmek isterken, zarar vermek durumlarında kullanılır.
Boru mu bu!
ASKERI OKULLARDA ve kışlalarda, yapılacak her iş, belirli zamanlarda çalınan boru ile duyurulur. Yat borusu, kalk borusu, karavana borusu, içtima borusu, hücum borusu, paydos borusu, yemek borusu gibi. Vaktiyle askeri okulların birisinde, sınıfın kıdemlisi telaşla içeri girmiş ve: "Çocuklar size yepyeni bir haberim var, duydunuz mu?" diye bağırmış. Öğrenciler de: "Şimdi duyarız, her ne ise biraz sonra borusu çalar.." demişler. Kıdemli: "Öyle değil, boru değil bu, bizim sınıf subayının özel emri, bakın dinleyin, yarın Padişahın tahta çıkış günü imiş, şenlik yapılacakmış, dersler paydosmuş..." deyince, çocuklar çok sevinmişler. O günden sonra bu söz, öğrenciler arasında sık sık söylenir olmuş. Birisi arkadaşına önemli bir şey söyleyeceği zaman: "Dinle, boru değil bu, söyleyeceklerim çok önemli..." diye söze başlarmış. *** Bu deyim, söylediklerime dikkat et daha önce duydukların gibi değil anlamında kullanılır.
33 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.