Dillerde Dolaşan Deyim ve Sözlerin, Gerçek Öyküleri

Deyimler ve Öyküleri 4

Selim Gündüzalp

Deyimler ve Öyküleri 4 Gönderileri

Deyimler ve Öyküleri 4 kitaplarını, Deyimler ve Öyküleri 4 sözleri ve alıntılarını, Deyimler ve Öyküleri 4 yazarlarını, Deyimler ve Öyküleri 4 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kebikeç
Eski yazma kitapların ilk sayfalarında sıkça rastlanan bir tılsımdır. "Ya Kebikeç" ibaresinin, kitapları kurtlardan ve güvelerden koruduğuna inanılırdı. Sûryanî lûgatında bir melek ismi olan Kebikeç, aynı zamanda haşarat için görevlendirilmiş meleğin de ismidir.
Sayfa 136Kitabı okudu
" Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır ''
Sayfa 53 - Zafer Yayınları, 4. BaskıKitabı okudu
Reklam
Kebikeç ESKİ yazma kitapların ilk sayfalarında sıkça rastlanan bir tılsımdır. “Yâ Kebikeç” ibaresinin, kitapları kurtlardan ve güvelerden koruduğuna inanılırdı. Süryanî lûgatinde bir melek ismi olan Kebikeç, aynı zamanda haşarat için görevlendirilmiş meleğin de ismidir.
Ayakları suya ermek UYKU esnasında gezenlerin yatağı etrafına, sahanlar ve tepsiler içinde su koyarlarmış, Hasta uyku halinde yataktan kalkıp giderken, ayakları bu sulara temas edince uyanır ve aklı başına gelirmiş. Günlük hayatta, yanlış bir iş yapmaya yeltenirken herhangi bir ikaz ve ihtar üzerine, hatasını anlayarak vazgeçen ve doğru yola giren insanlara ayakları suya erdi tabirinin kullanılması bu âdete dayanır.
Amasyanın bardağı Biri olmazsa bir daha *** Ecdadımızın bir yolculuk sırasında su kabı olarak yanlarından ayırmadığı ufak bir desti vardı. Adına bardak derlerdi. Destiden küçük, çaydanlıktan büyük, kulplu ve emzikli bir su kabı idi. Bunları bazan da çam ağacından oyarak yaparlardı. Çam bardaklar suyu çok soğuk tutar ve kendilerine mahsus bir çam kokusu da verirlerdi. Çömlekhanelerde çamurdan yapılan bardak ve destiler ise, her memleketin toprağına ve pişirme tarzına göre ayrı bir özellik ve kıymet taşırdı. Vaktiyle Amasya'da da yapılan bu bardaklar kalitesiz olup, çabuk kırıldığı için sık sık yenisini almak lazım gelirmiş. Bu yüzden: “Amasya'nın bardağı, biri olmazsa bir daha," diye bir deyim, dilimizde yer etmiştir.
ÇOK ZÂLİM bir kimse olan ve sevilmeyen Zâkir Ağa günün birinde ölmüş. Ağa'nın karısı ölüm haberini nasıl duyurayım da kimse sevinmesin, diye düşünmüş ve tellâl çıkartıp şöyle bağırtmış: “Zâkir Ağa öldü, ölmeyecek olan sevinsin."
Reklam
23 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.