Kitabın siyasi bir görüşü var.
Dil devriminin gerekliliği, bu mücadele uğruna her yolun mübah olduğu, dil devrimini desteklemeyen her tasarrufun eleştirildiği ve yer yer radikal solcu düşüncesinin övüldüğü bir kitap.
Kitapta yabancı dillerden kastın sadece Arapça ve Farsça olduğunu bariz bir şekilde hissedebilirsiniz. Bütün katı tutumların ve devrimlerin, aslında Batı'ya benzemek üzere ortaya konulan birer çabadan ileri gitmediğini anlamak zor değil. Nitekim kendileri için de yabancı diller denilen İngilizce, Fransızca, Latince vb. dillerden millî denilen Türkçe'ye birçok kelime alındığı halde bu kelimelerin Türkçe bir öze kavuşturulmaları hususunda bir çaba sarfedilmemektedir.
Ilımlılık devrimcilik ile bağdaşmaz. (Sayfa 50) Kesinlikle katılıyorum.