Dil ve Anlayış İletileri
Dil ve Anlayış iletilerini, Dil ve Anlayış okur görüşlerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.BİZİM DİLİMİZ ve SEN!..
Üstad 
Necip Fazıl Kısakürek soruyor:
Sen kim misin? Bu yazıyı okurken kendisine yakıştıracak herkes...
- "Söyle, sen, hangi fikrin, hangi görüşün hangi mezhebin, hangi kitabın adamısın? Sen, imânın büyüklüğünü, irtidadın sefaletiyle ispata memur ve her mezhepçe menfur ibret levhası, sen!.. Zira sen en büyük nailiyetten en dipsiz mahrumiyete geçmiş bulunuyorsun da ondan..."
Salih Mirzabeyoğlu, 
Dil ve Anlayış, sh 120-121, 4.Levha, -Dil Şuuru-, Bizim Dilimiz ve Sen, İBDA Yayınları-
DİL ÖFKESİ...
BİR İNCELİK...
- "
Gustave Le Bon'a göre, bir toplumdaki fertlerin ortaya koyduğu fikirler, o toplumun mensup olduğu medeniyet ve kültür ortamında yoğrulduğundan ve bu ortam ise, muhtelif toplumlarda farklı bulunduğundan dolayı, toplumdan topluma nakledilen fikirlerden fazla istifade edilemez! Bilhassa yabancı fikirlerin ithal edildiği toplumun fertleri muayyen birilim kapasitesinden mahrum iseler, alınan fikirler o toplumun mahvına sebebiyet verir. Bu husus biyolojide de aynıdır: Gıda olarak aldığımız, faraza sığır proteinini organizmamız aynen kullanamaz. Onu evvelâ insan proteinine çevirir ve sonra kullanır. Bu itibarla şayet müfekkiremizin metabolizması düşük ise, okuduklarımızdan ve duyduklarımızdan elde ettiğimiz fikirlerin kendisine pek faydası olmaz."
Salih Mirzabeyoğlu, Dil ve Anlayış, sh 28, 1.Levha, -Ruhî Roman, Ruhun Romanı-, İBDA Yayınları
ŞUUR, ŞİİR VE İDRAK...
Şuur, şiir ve idrakı tek noktada toplayan 
Fuzuli:
- "Söz bize gaibten ve gayb âleminden türlü güzellikler gösterir. Söz, bir sırlar hazinesidir ki, her ân hazineden nice mücevherler çıkarır. Ancak, sözü söylemek için arif olmak ve marifet denizinde bir sedef demek olan insan varlığından inci gibi sözler çıkarmak gerekir..."
Salih Mirzabeyoğlu, Dil ve Anlayış, sh 141, 5.Levha, -Dil-Düşünce-Sanat-, Şairin Istırabı, İBDA Yayınları-
DİL; HER ŞEYDEN ÖNEMLİ...
Bir gün 
Konfüçyüs'a sormuşlar:
- "Bir milletin bütün idaresi sana bırakılsaydı, önce ne yapardın?
Dilin bir kâinat plânı olduğunu gösteren şu cevabı vermiş:
- "Önce dili düzeltirim... Dil düzgün olmayınca, söylenen söylenmek istene değildir; o zaman da, yapılmak istenen, yapılmadan kalır; bu yüzden de töreler ve sanatlar geriler; buna nisbetle de adalet yoldan çıkar; adalet yoldan çıkınca, halk çaresizlik içinde kalır. İşte, bundan dolayıdır ki, söylenmesi gereken, başıboş bırakılamaz ve bu her şeyden önemlidir."
Salih Mirzabeyoğlu, Dil ve Anlayış, sh 106, 4.Levha, -Dil Şuuru-, Anadil, İBDA Yayınları-
DİL MEZBAHASI!..