Dil Yarası Quotes

You can find Dil Yarası quotes, Dil Yarası book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Osmanlı Devletinin ülkesindeki Arap yurdunda oturan Arap milletinin lisanı nasıl " Osmanlıca" diyemezsek aynı ülkenin Türk yurdunda oturan Türk milletinin lisanına da "Osmanlıca" diyemeyiz. Tanin gazetesi/ Güzel Türkçe makalesi/1914
Son bir aydır "Osmanlıca" meselesini tartışıp duruyorduk ki birden "Türkçe ile bilim ve felsefe yapılamayacağı" gibi koskoca bir bilmece daha atıldı ortaya...
Reklam
Bir yazı dili uydurmuşsunuz, kimse ayrılmasın ondan diyorsunuz. tatsız, ölü bir dil. Ne yüreğin çarpmalarına uyuyor, ne de düşüncenin yürüyüşüne. Kokusu yok, rengi yok, sesi yok... Dili daracık sınırlar içine kapatmışsınız, züğürtleştirmiş, yoksullaştırmışsınız; sonra da istediğinizi söylemeğe yetmiyor diye hadi bakalım her dilden kelime almağa kalkıyorsunuz. Zengin dil, sözü bol olan dil değil, asıl nahvı kullanışlı olan dildir. (Ataç 2000:56)
Tanzimat' a gelinceye kadar yazılmış tek gramerimiz 1530 yılında Bergamalı Kadrî'nin Vezirazam İbrahim Paşa adına yazdığı Müyessiretü'l-ulûm'dur.
Osmanlı devletinde matbaanın 1727 yılında Türkler tarafından da kullanılmaya başlanması Türk sözlükçülüğünde bir yeni bir çığır açmıştır. İlk basılan eser Dihâhül-Cevherî (Vankulu) adlı sözlüktür. Mehmet Esad Efendi'nin 1795 yılında basılan Lehçetü'l- Lugat adlı eseri Osmanlıca ilk sözlüktür.
Devrin yazarlarının kullandığı dile Türkçe demek zordur. Bu dil Arapça, Farsça ve Türkçeden oluşmakla kalmaz; Osmanlıların gemicilikte ve sanatta elde ettikleri gelişmeler dolayısıyla Yunanca ve İtalyancadan, son zamanlardaki gelişmelerin gösterdiği lüzum üzerine de Fransızcadan kelimeler almıştır. Ahmet Mithat'a göre Osmanlıca bu altı dilden mürekkep bir dildir.
Reklam
11.yüzyıldan 21.yüzyıla kadar Selçuklu, Anadolu Beylikleri, Osmanlı Devleti ve Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde konuşulan ve yazılan dil "Oğuz Türkçesi" dir.
Özellikle akademik çevrelerde " Osmanlıca" dendiğinde hemen itirazların yükseldiğini, " Osmanlıca" diye bir dil olmadığını, doğrusunun "Osmanlı Türkçesi" olduğunu, bu terimin Cumhuriyet döneminde Osmanlı karşıtı aydınlar tarafından türetildiğini söyleyenleri görüyoruz. Tanzimat'tan önce "Osmanlıca" veya "Osmanlı Türkçesi" diye bir terim yoktu. Türkler de Batılı seyyah ve yazarlar da dilimizden "Türkçe, Türkî, Türk dili, Türkî dil, lisan-ı Türkî" gibi adlarla bahsederlerdi.
Hem Cumhuriyet devrimlerinin yerleşmesinde hem de halkın ölçünlü dili günün her saatinde evinde işitmesiyle radyonun dil üzerindeki etkisi büyük olmuştur.
1935 yılının sonlarına doğru Viyanalı Dr. Hermann F.Kvergiç'in Türk Dillerindeki Kimi Öğelerin Psikolojisi adlı basılmamış bir çalışmasını Atatürk'e sunmasıyla Güneş-Dil Teorisi ortaya atılmıştır.
48 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.