Din ve Medeniyet Üzerine

Ebu’l Hasan Nedvi

Din ve Medeniyet Üzerine Posts

You can find Din ve Medeniyet Üzerine books, Din ve Medeniyet Üzerine quotes and quotes, Din ve Medeniyet Üzerine authors, Din ve Medeniyet Üzerine reviews and reviews on 1000Kitap.
İster demokrat, faşist, kapitalist veya bolşevik ister işçi veya entelektüel olsun, ortalama bir Batılı, "maddi başarı ya da ilerlemeye tapınma" dışında bir başka pozitif “din” tanımaz. “Yaşanan hayatın olabildiğince kolaylaştırılması”ndan ya da yaygın ifadesiyle, “doğanın kısıtlamalarından kurtulmak'tan başka yaşamın bir hedefi olduğuna inanmaz. Bu dinin tapınakları devasa fabrikalar, sinema salonları, kimya laboratuvarları, diskotekler, hidroelektrik santralleridir; rahipleri ise bankerler, mühendisler, sinema yıldızları, büyük sanayiciler ve astronotlardır. Güç ve rahatlığa kavuşma özleminin kaçınılmaz sonucu, ölesiye çalışmaktır. Bu durumda menfaatleri çatıştığında birbirini yok etmeye hazır, tepeden tırnağa silahlı düşman grupların ortaya çıkması kaçınılmazdır. Kültürel alandaki sonucu ise ahlak felsefesi bilimsel çıkar ile sınırlı olan, iyi ile kötünün en büyük ölçütü olarak “maddi başarıyı” esas alan bir insan türünün ortaya çıkmasıdır.
Sayfa 66 - Mahya Yayınları
Batılı filozofların bir çoğu aslında duyu organlarını zayıf ve güvenilmez bulur. Örneğin 17. yüzyılın tanınmış bilim adamlarından Nicolas Malebranche "Gerçeğin Araştırılması" adlı eserinde şöyle der: "Yanılsamanın en büyük kaynağı aslında pratik amaçlarımızı gerçekleştirmek için bize verilen duyu organlarımızın, eşyanın hakikatını gösterebileceğine dair yanlış kanaatimizdir." Montaigne de şöyle demektedir: "Gerçek şu ki, insanın bilgileri eksik kalmaya devam ediyor, duyu organları ile elde ettikleri, şüpheli ve yanılgıya açık. Duyu organlarımızın bize hakikati gösterdiğini söyleyemeyiz. Çünkü evren duyu organlarımızın doğal yapısıyla uyumlu görünüyor. Görünür duyularımız görünür eşyayı tam anlamıyla idrak edemez, onların gerçekliğini kuşatamaz. Duyuların bütün yapabildiği sadece eşyayı idrak etme yöntemini keşfetmekten ibarettir. Aslında bizler duyu organlarımızın doğruya ulaşıp ulaşamadıklarına karar vermeden önce, onların doğru veya yanlış yapıp yapmadıklarını ölçecek bir alete muhtacız. Ama bundan da önce bu alet hakkında değerlendirme yapabileceğimiz, onun doğru mu, yanlış mı ölçtüğünü kontrol edebileceğimiz başka bir alete ihtiyacımız var. Bu gereksinimler sonsuza kadar böylece uzayıp gider."
Sayfa 21 - Mahya Yayınları
Reklam
Haşr, 59/22-24
"O öyle Allah'tır ki ondan başka ilah yoktur; gaybı da bilir görülebilenide. O rahmandır, rahimdir. O öyle bir Allah'tır ki kendisinden başka ilah yoktur. Melik (Hükümran), Mukaddes (Kutsal), Selam (Esenlik veren), Mümin (Güvenilir), Müheymin (Görüp gözeten), Aziz (Üstün), Cabbar (Buyruğunu her şeye geçiren), Mütekebbir (Ulu) Allah'tır. Allah onların koştukları eşlerden münezzehtir. O yaratan, var eden, şekil veren Allah'tır; en güzel isimler yalnız O'nundur. Göklerde ne var, yerde ne varsa onu tesbih eder. O azizdir, hakimdir."
Sayfa 92 - Mahya Yayınları
Doyumsuz bir insan, gözünün önündekinin değil, görmediğinin peşine düşer. Şairin, “İnsan elinin altındakinden sıkılır" anlamındaki mısrasında olduğu gibi.
Sayfa 44 - Mahya Yayınları
İbn Teymiye
"Bilmemek, bilginin olmadığı anlamına gelmez."
Sayfa 89 - Mahya Yayınları
"Gerçek şu ki insan, yaşam ve davranışlarında rasyonel olmaktan çok irrasyoneldir."
Sayfa 60 - Mahya Yayınları
Reklam
Materyalist ve duyulara dayalı medeniyetin birinci özelliğine bağlı ve onun tamamlayıcısı olan ikinci karakteristik özelliği ise duyumsal verilerle örtüşmesi nedeniyle gelecek yerine şimdiyi, nihai kazanç yerine derhal kazanmayı tercih etmektir. Derhal kazancın tercih edilmesi, herhangi bir konunun kararlaştırılmasında çok az düşünmeyi gerektirir. Materyalist uygarlığın kendine özgü bir sığlık ve gösteriş sergilemesinin nedeni budur. Toplumsal davranışları ise çıkarcılık, bireycilik, bencillik ve kâr güdüsü şekillendirir.
Sayfa 49 - Mahya Yayınları
Gerek kuruluş, gerekse gelişim dönemlerinde materyalist medeniyette kişileri biteviye çalışmaya iten güç, ne yüce ahlaki kurallar ne de toplumsal yarardır. Tam tersine, bireysel haz ve çıkar sağlama duygusudur.
Sayfa 49 - Mahya Yayınları
126 syf.
·
Not rated
Üstad Nedvi kitabı 6 bölüme ayırmış; 1.Bölüm- Din ve Medeniyet konusunu ele alıp buna felsefeyi de ekleyerek ortak nokta da sorunları tespit etmiş. 2.Bölüm- Bilgi kaynaklarını değerlendirmiş; duyular, akıl, felsefe, işrakiliğe de değinip kısaca anlatmış. 3.Bölüm- Üç Tür Medeniyeti yani 1, Duyumcu 2, Akılcı 3,İşraki (mistik) Medeniyetleri tanımlamış 4.Bölüm- Kitabın ilk kısmında sorularan soruları farklı bir yol ile cevaplandırmış. Peygamberliği, özelliklerini, doğasını ve gerekliliğini anlatmış. 5.Bölüm- Peygamberliğinin mesajını vermiş. 6.Bölüm- Peygamberlerin mesajlarını, üstünlüklerini, islami yaşantılarını ve örneklerini anlatmış. Kısacası yazar, insanın manevi, fiziksel, bireysel, toplumsal, iktisadi ve politik hayatın tüm alanları ile uyumlu bir denge kurabilen değerleri anlaşılır bir dil ile ifade etmiştir.
Din ve Medeniyet Üzerine
Din ve Medeniyet ÜzerineEbu’l Hasan Nedvi · Mahya Yayınları · 025 okunma
İslami Yaşamın Özelikleri
Dengeli Yol İslam'da dünyayı ve dünyalığı reddetmeyi gerektiren hiçbir neden yoktur. Bu dinin mistik felsefe ve toplumsal düzenin öngördüğü ruhbanlık, dağ başında yaşamak gibi şeylerle hiçbir ilişkisi yoktur. İslam şeriatında intihar etmek haramdır. Bedensel işkence, her şeyden el etek çekme, bekar kalma İslam tarafından hoş görülmemiştir.
Sayfa 118 - MahyaKitabı okudu
71 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.