Din ve psikoloji, insanın varoluşunu anlamlandırmasına yarayan,kendilerine has terminolojilere sahip hayatın içindeki iki önemli daldır.Yalom da bu kitabında din ve psikiyatrinin, insanın zihnindeki kendi varlığına yönelik varoluşsal sorular karşısında sergiledikleri duruşu kendi penceresinden bizlere aktarıyor.Yazar, kitapta her insanın hayatında en az bir kere sorduğu hayatın anlamının neliği, özgürlüğün gerçekten olup olmadığı, yalnızlığın kaçınılmazlığı ve son olarak ölümün gerçekliği konularını merkeze alıp bunlar hakkında çeşitli filozof,din adamları ve psikologlar tarafından ileri sürülen görüşler çerçevesinde kendi görüşlerini bizlere beyan ediyor.Ateist olan Yalom; dinin, insan için doğadaki birtakım korkulardan ve varoluşsal kaygılardan doğan bir kavram olduğunu, doğum ve ölüm çemberi içerisinde yaşayan bireyin hayatını anlamlandırmak için dini, bir sığınak olarak gördüğünü iddia ederek Freud'un izinden kendi de gidiyor.Dinin hayatın zorluklarıyla ve doğayla mücadele eden insanın yaşamına yönelik cennet- cehennem vb... olgular üzerinden varoluşuna yönelik yaşam ve ölüm gibi kavramlara açıklamalar getirdiğini, dinin aslında insanı özgür kılmadığını, ölüm gerçeğinin ve yalnızlığın birey için kaçınılmazlığını bizlere aktarıp tesbitlerini bizlerle paylaşıyor. Yazarla pek çok konuda uyuşmadığım ama benim açımdan bilgilendirici bulduğum bir kitaptı.Psikoloji ve dine ilgi duyanlar kitabı okuyabilirler.Var olun...