Muaviye’den Erdoğan’a

Din ve Siyaset

Rıza Zelyut

Din ve Siyaset Gönderileri

Din ve Siyaset kitaplarını, Din ve Siyaset sözleri ve alıntılarını, Din ve Siyaset yazarlarını, Din ve Siyaset yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İlk Türk devletlerinde böyle bir askerî demokrasi egemendi. Başta bulunan kağanı denetleyen bir beyler sinifi vardı. Kağan toplumun gereksinimlerini karşılamak yeteneğinden yoksun ise değiştirilebiliyordu. Türkler özellikle yağma (akın) saldırılarıyla elde edilen malın eşit biçimde bölüştürülmesine dayanan adaletçi bir uygulama içindeydi. Esirler bile neredeyse aileden gibi görülmekteydi ve onlara diğer imparatorluklardaki gibi şiddet uygulanmiyordu.
İlkel Komünal Toplum yapısını kastediyor
Bütün bu politikalar genel anlamda dönemin zengin yönetici tabakası tarafından belirlenmekteydi. Bazı düşünürlerin ve devlet adamlarının halkın çıkarlarını gözeten uygulamaları, "ESKİ EŞİTLİKÇİ TOPLUM YAPISININ" özlemleri olarak ilgi çekiyordu...
Reklam
Siyaset, bu durumda devlet yönetimini ele geçirme ve bu yönetimi, belli ekonomik grupların çıkarlarını koruma, sürdürme ve meşrulaştırma hedeflerini kapsar. Bu yüzden devletin her etkinliği, eylemi siyasaldır. Hükümetler eliyle gerçekleştirilen bu eylemler tüm toplumu kaplıyor gibi görünmesine karşılık, özünde belli ekonomik grupların çıkarlarına daha uygundur. Işte belli ekonomik grupların (simdiye kadar zenginlerin) çikarına uyan politikayı, tüm toplumun çıkarınaymis gibi gösterme becerisine de politika sanatı adı verilmiştir. Devletin ortaya çıkışı, insan kalabalığının belli bir farklılaşmaya uğramasıyla eşanlamlıdır. Bu farklılaşmada, ekonomik zenginliğin belli bir grup tarafından ele geçirilme mücadelesi belirleyici olmuştur. Böylece zenginliğe elkoyan kesimler, toplumu kendi çıkarlarına uygun biçimde yönetebilmek için düşünce üretmişler, eylemlerle bu düşünceleri hayata geçirmişlerdir. Politikanın teorik yönü, sonuca pratikle gitmiştir. Teorinin pratiğe dönüştürülmesinde politika yasaları, adalet sistemi, asker ve polis gücü kullanılmıştır. Bu egemenliğin ideolojik yönden pekiştirilmesi için de eğitim sistemi ve din, politikanın emrinde kullanılmıştır.
Napolyon
Ben Katolik geçinerek Vendee Savaşı'nı kazandım, Müslüman geçinerek Mısır'a yerleştim, papacı geçinerek İtalya'da yürekler kazandım. Bir Yahudi halkını yönetecek olsam, Süleyman'ın tapınağını yeniden kurardım.
Konfüçyüs
Niçin öldürmeden yönetemiyorsunuz? İyilik isteklerinizi ortaya koyun, halk iyiye yönelir. Yönetenler ile yönetilenler arasındaki ilişki rüzgar ile ot arasındaki ilişkiye benzer. Rüzgar esince otlar eğilmek zorunda kalır ama rüzgar aralarından esip geçer,onları sökmez.
Hıristiyan dünyasının gelişip ordularını İslam ordularını yenecek güce eriştirmesinden sonra cihat işi durdu. Daha sonra dışa karşı savaşamayan İslam güçleri, birbirleriyle savaşmaya cihad adını verdiler. Böylece mezhepler arası çatışmaları cihad adı altında gizlediler.
Reklam
27 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.