Sözler ve Alıntılar
Lügat Kullanmanın Ehemmiyeti
Eskiler, “İlim, lügat demektir” derlerdi. Yani bir ilmi anlamak için, o ilme ait ıstılahlara, terminolojiye, yani tabirlere vâkıf olmak icab eder. Lügat, bir dilin kelime hazînesini toplayan kitap olarak bilinir. Fakat Arapça kelime mânâsı nazara alınacak olursa, lügat: dil, yani lisân demektir. Bizim lügat (sözlük) dediğimize, Arapça’da kâmus denir. Bir lisânı anlama ve metinlere nüfûz etme lügat sayesinde olur. Ancak ilimler neşvü nemâ bularak serpilip yeni yeni meseleler ortaya çıktıkça, yeni yeni mefhum ve varlıklar meydana gelmiştir. Bu sefer onları anlatan kelime ve tabirlere ihtiyaç duyulmuş, hatta yalnız bir ilim dalına tahsis edilen lügatlar görülmüştür. Kelimeleri izahlı olarak veren, ansiklopedik mahiyette eserler ortaya çıkmıştır. Bu kabil eserler daha ziyade okuyucuya anahtar vazîfesi görmüşler ve yanlış anlamalara meydan vermemişlerdir.
İş, dinî ilimlere gelince, bunun ehemmiyeti daha da artar. Eğer dinî metinler doğru anlaşılmazsa, yerini bâtıl, bid‘at, ve hurâfe alır. Bu cihetle âyet-i kerimelerde, hadîs-i şeriflerde, tefsir, hadîs, kelâm, fıkıh, tasavvuf, siyer, ve ilmihal kitaplarında geçen dinî tabirlerin ne mânâya geldiğini iyi bilmeden, dini doğru öğrenmek mümkün değildir. Dinini doğru öğrenmek ise, her mü’minin hakkı ve vazifesidir. Bir Müslümanın dinini öğrenmemesi veya yanlış öğrenmesinin tasavvur edilemeyeceği nazara alınırsa, dinî lügatın ehemmiyeti ortaya çıkar.
Sayfa 5 - Arı Sanat YayıneviKitabı okuyacak
