Hiçbir insan gerçek korkuyu yaşamadan kendini tanıyamaz ve hiçbir insan gerçek korkuyu yaşamış birinden daha güçlü olamaz.
Annem gülünce Bahar geliyordu sanki.
Annesiyle sıradan bir hayat yaşayan kahramanımız Balaban bir şirkette muhasebeci olarak çalışmaktadır. Arkadaşının daveti üzerine gittiği bir partide çok güzel bir kızla tanışır ve sevgili olurlar. Herşey yolunda giderken şirket bir arkadaşıyla beraber onları Meksika'ya iş için gönderir. Gitmeden önce kız arkadaşının gerçek ve tehlikeli yüzünü görür. Annesini güvene alarak yolculuğa başlayan Balaban tam derin bir nefes alarak yaşadıklarını muhasebe ettiği anda kendini daha büyük bir felaketin içinde bulur. Gözünü açtığında o çok sevip hep merak ettiği okyanusun dibinde bulur hemde en derininde... Ve macera başlar.
Bilimkurgu tarzında okuduğum kitap yazarın ilk kitabıydı. Başlarda biraz durağan ilerlesede sonradan aksiyon ve merak son sürat başlıyor. Özelikle okyanusun dibinde olanlar.. Kurgusu güzeldi bazı yerlerinde ki diyaloglar anlatımı bozması dışında , hata göremedim. Yer yer verilen toplumsal sorunlara değinmesini ve verilen mesaji çok sevdim . Bilim kurguya yeni başlayacakların ve gençlerin severek okuyacağına eminim. Bu kitaptan benim çıkardığım ders bazen çok istediğimiz şeyler felaketimiz olabiliyor o yüzden ne istediğimize dikkat!!