Bugün cuma olduğu halde Kastamonu'nun en şerefli bir camiinde görüyorsunuz ya, kaç saflık cemaat bulunuyor! Dünyanın en mamur, en yeni memleketi olan Berlin'de pazar günü büyük kiliseler hıncahınç dolar.
Avrupalıları, Amerikalıları dinsiz derler. Size bir hakikat daha söyleyeyim mi? Dünyada din ile en az bağlanmış olan bir memleket varsa o da bizim memleketimizdir.
Âkif yorgundu çünkü yorgunluğunun yaşamak gibi bir anlamı vardı. Bu yaşamak; vatanı, milleti, devleti, bayrağı için yaşamaktı. Âkif de bunu layıkıyla yaşıyordu.
“Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi…. Bedr’in arslanları ancak,bu kadar şanlı idi. Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?
‘Gömelim gel seni tarihe’ desem,sığmazsın…”
Mehmet Âkif’in aşkı sadece hanımından ibaret değildi. O, yaşadığı topraklara ilâhî bir nizamla ve işlenmiş olan vatan, millet, devlet, bayrak sevdasıyla ile yaşıyordu.