Toplumun suçlu diye nitelendirdiği , insandan saymadığı , her türlü hakarete layık görülen insanlar ile ; saygı görülen , her ay şişkin maaşlar alan , soyluluğundan hiç kuşku duymayan insanların arasında Nehludov karakteri gerçekte hangi tarafın haklı olduğu , kimin suçlu olduğunu bulmaya çalışırken , aslında kendi benliğini ve yaşanmaya değer bir hayatın nasıl olması gerektiği hakkında hiç düşünmediği kadar düşünür ve belki de ilk defa olarak birçok icraat yapar . Ve sonunda gerçeği bulur veya bulduğunu zanneder .
Tolstoy bu kitabında Rusya'nın adalet sistemine , cezalandırma politikasına birçok eleştiride bulunurken toplumun tabakaları arasındaki yaşam standardının uçurumunu tüm gerçekliğiyle acımasızca yüzümüze vurur . İtiraflarım kitabında ve de Anna Karenina kitabındaki Levin karakteriyle nasıl ki hayatının anlamını bulmaya Tanrı'yı anlamaya çalıştıysa , bu kitabında da Nehludov karakteriyle kendi içsel çatışmalarını , düşüncelerini dile getirir .
Birkaç hafta öncesine kadar Tolstoy'un Diriliş adında bir kitabının olduğunu dahi bilmiyordum . Böyle harika bir kitabı yeni yeni öğrenmeme üzüldüm . Tolstoy'un en sevdiğim kitaplarından biri olduğu gibi onun düşünce biçimini daha iyi kavramamı sağlayan enfes bir kitap . Bir yandan da bana Dostoyevski'nin yine Rusya'nın adalet sistemini ve ceza politikasını eleştirdiği Ölüler Evinde Anılar kitabını anımsattı . Elbette aralarında çok fark var fakat vermek istenilen mesajlar açısından benzedikledini düşünüyorum . Böyle güzel bir kitabı ilk fırsatta okumanızı öneririm.