(İnceleme ve özet)
Tolstoy'un yazı dilini çok seviyorum. Bu yüzden eserlerini okumak bana oldukça zevk veriyor. Diriliş eserini de beğendiğimi söyleyebilirim. Katyuşa ve Prens Dimitry Nehludov'un hikâyesini anlatıyor romanımız.
Katyuşa bir evde hizmetli olarak çalışıyor. Hanımının yeğeni Nehludov ile birbirlerine aşık oluyorlar. Bir süre sonra Nehludov teyzesinin yanından ayrılıyor. Fakat yıllar sonra buraya tekrar dönüyor. İkisi de birbirini gördükleri için heyecanlanıyorlar. Aralarında bir ilişki oluyor ama Nehludov tekrar oradan ayrılıp gidiyor. Bir süre sonra Katyuşa hamile olduğunu öğreniyor. Çalıştığı yerden ayrılıp teyzesinin yanına dönüyor. Çocuğu doğduktan sonra onu bırakıyor. Uzun bir süre sonra ise onun ölüm haberini alıyor. Ayakta tutunmak için bir sürü işlerde çalışmaya başlıyor. Fakat sonunda geneleve düşüyor. Burada gerçekleşen bir cinayet olayının üstüne yıkılmasıyla olay mahkemeye taşınıyor. Jürilerden biri ise Mehludov. Katyuşa birini zehirleyip öldürerek paralarını çalmakla suçlanıyor ve Katyuşa haksız yere kürek cezasına mahkûm ediliyor. Nehludov onu kurtarmak için çok çabalıyor. Onunla konuşup hatasını düzeltmek ve onunla evlenmek istiyor. Katyuşa bunu kabul etmiyor. Nehludov'un çabalamaya devam etmesiyle Katyuşa'nın suçsuz olduğu ortaya çıkıyor. Simonson ise hapishanede Katyuşa'ya aşık olan bir mahkûm. Simonson, Katyuşa ile evlenmek istediğini söylüyor. Katyuşa da bunu kabul ediyor. Dimitry'e onu bağışlamasını söyleyerek Simonson ile gideceğini söylüyor.
Lev Tolstoy!"
Evet doğru duydunuz!
En son bu duyguyu 
Fyodor Dostoyevski'nin 
Karamazov Kardeşler kitabında hissetmiştim.
Öylesine dolu dolu, katmanlı bir eser ki, bunu ancak Tolstoy gibi bir usta
