Divan
Mustafa İslamoğluDivan Gönderileri
Divan kitaplarını, Divan sözleri ve alıntılarını, Divan yazarlarını, Divan yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Adına kıyamet diyecekler yokluğunun...
adına kıyamet diyecekler
yokluğunu farketmenin
güneşin gözleri kararacak
her gece sabırla seni aramaya çıkan
ay çatlayacak
dünya başını yıldızlara çalacak
adına kıyamet diyecekler
seni yitirmenin evrensel mateminin
ben bir yasak işledim sorgum yapıldı suçsuzum dedim, ama değildim: imrenerek bakmışım uçan bir kuşa katilini emziren bir ananın acısı bendeki bir seyyahım ki ölümümü sırtımda taşıyorum sanki yaşıyorum bu minval üzre bir gün bana darağacı olacak bu söğüdü sulamak zorunda kalışım
çaresizliğim!
çaresizliğim!
bir uslanmaz mor denizim
suya vurdum ayak izim
ötelerde yakup gözüm
yusuf bana çile kokar
av kışında süreğimin
dibi gökte direğimin
gizeminde yüreğimin
özlem muştu şimşek çakar
...Söylerken ağlayan şair
Doğururken ölen ana
İkisi de bir
"Aşk" ve "Acı" haberim olmadan
En ücra yanıma sığınabilir
fazla apriori imanlar
deney tüplerinde amentü anbilgisayaralizleri
ve sonuçlar:
miraç ışınlama
kuantum fiziği kıyamet
melekler yüksek enerji molekülleri
vahyin parapsikollojik dinamikleri...
bir de ilan:
acil içtihatlarınız için
hafız kasetlerimiz
Tübitak tan icazetli
bilgisayar muhaddislerimiz vardır
TSE belgeli
İnsanlık Güzeline
ey insan
İçimde büyüttüğüm tüm çiçekleri
sana adıyorum
ıtırları, yaseminleri, menekşekeleri
lale bana kalsın
kapına çiçeklerin karalısını sunmaktan
utsnıyorum
Müminlerin annesi Hz Aişe ye
eteğinde çamur anne, eteğinde ateş
sanki Kudüs oldun anne, yüzünde bin güneş
o ne avuçladığın anne, ellerin yanmış
ruhlar ağlaşıyor yine, melekler ayaklanmış
denizler kabardı sen dur, denizler kabardı
bu ırmaklar yokken anne gözlerin vardı
kundaklanmış saçlarından kıvılcım düştü
yaralanmış tüm aşklar ona üşüştü
yıldızları mı küstürdük, uçup giden ne
belki yoruldu melekler, göğü tut anne
eteğinde çamur anne eteğinde ateş
sanki Kudüs oldun anne, yüzün bin güneş
herkesle gülünür fakat çilelim
ağlanmaz herkesle, unutma bunu
köle olmaktan yargılandım
köleler ülkesinde
boynumda 'uyumsuz' yaftası
itaati putlaştırmadığım için
hür diye satıldım
zincirleriyle övünen birine
sevgiyi toyken tanıdık gülüm
tutma elin yanar demediler
hayatımızı tek bir mevsime göre ayarladık
başka mevsimlerin olduğunu öğretmediler
birbirine uzak iki zambak hakkında
benim bildiğimi bilmiyorlar
derdimi ancak papatyalara açabildim
şimdi onlar taç yapraklarını yoluyorlar
hangi dost dikmişti şu tomurcuğu
bağrımın içinde göğerip duran
ey kara günlerin dertli çocuğu
senin nabzın mıdır ranzamda vuran
söyle kim dikmişti şu tomuruğu