Şimdilik, hüsnü sana aşkı bana vermişler,
Ariyettir bunlar cana, ne senindir ne benim.
(Ey sevgili şimdilik aşk bana, güzellik sana nasip olmuş, ama bunlar bize ödünçtür. Ne güzellik senin, ne de aşk benim.)
"Ey Fuzûlî öyle kim bîmâr-i derd-i aşksan
Yok durur ölmekten özge hiç dermanın senin"
(Ey Fuzûlî! Aşk derdiyle muzdaripsen bil ki bu derdin ölmekten başka hiç bir çaresi yoktur.)
Devr sermest-i şerab-ı gaflet itmiş alemi
Munca sermestün temaşasına bir huşyar yoh.
( Yaşadığımız devir bütün alemi gaflet şarabıyla sarhoş etmiş ama bunca sarhoşu seyredecek bir ayık kişi yok. )