N'ideydim yâr u ağyârı n'ideydim bülbül-i zârı
N'ideydim gül ü gül-zârı sana giryân olaydım yâr
Dünyada yaşadığım sürece senin dışındaki hiçbir şeyi (gül, bülbül) istemiyorum sadece senin sevgini istiyor, senin için gözyaşı döküp günahlarımdan arınmayı istiyorum.
Dünyadaki aşklar, güzellikler, mevkiler, muhabbetlerin hepsi fanidir. Bunların hiçbiri benim yüreğimdeki boşluğu dolduramaz. Gül gün gelir solar, bülbül ölür; makam devredilir; dünya sevgilisinden ayrılır insanoğlu. Bu yüzden bunları değil seni istiyorum; çünkü sen ebed-i saadetin kendisisin. Senden kopup bu dünyaya geldik, tekrar sana dönmek istiyorum.
Ey alemeynin serveri urdun bu câna hançeri
Terk eylemem versem seri Hulusi ser-füru gibi
...
Hançer; ucu eğri ve sivri olup kamaya benzeyen bazen tek bazen de iki yüzü keskin bir bıçak türüdür.” Klasik şiirimizde ise sevgilinin kaşı eğri olması sebebiyle; göz, gamze ve kirpiği de âşıkta açtığı yara nedeniyle hançer olarak kabul edilir.” Bu beyitte şair nazar etmeyi kast etmektedir. Bu beyitte gamze kast edilmiştir. Gamze ise “Göz kaş hareketi anlamındadır. Gözün kenarında görülen, insanı mest eden hareket... Yan bakış, göz süzme. İdrâk edilen işaretler.”* Gamzenin en büyük vasfı ise öldürücülüktür. Çünkü gamze de öldürücü vasfa sahip olan göz, kaş ve kirpiğin de görevi vardır. Yani gamze yan bakışa dayanmaz.