Ben İstanbulluyum. Burda doğdum ve bu şehirde zamanımı dolduruyorum. Ne kadar bu şehirden nefret etsem de bi o kadar seviyorum. Bu bir çeşit müpteladır.
İstanbul'un en sevdiğim yerlerinden biri Divanyoludur. Beyazıt ta başlar, Sirkeci de biter. Neler yok ki o yolda padişah kabirleri, şair mezarları , Şeyh Bedrettin'in kemikleri, zamane Osmanlı eşrafı kabirleri, Ayasofya, Topkapı Sarayı, At Meydanı, Kapalıçarşı, Medreseler, Camiler, Hamamlar, Sebiller, Eski Yapılar, İncikler-Boncuklar v.s...
Bu yolda içiniz bir tuhaf olur, eski zamanları düşünür, dersiniz ki bu caddenin 1400 yıl tarihî var. Neler oldu, neler geçti? Her gittiğimde en azından ben böyle düşünürüm.
İşte Beşir Ayvazoğlu o caddeyi anlatıyor. 1400 yıl evvelden, son Osmanlıya kadar. Hemde her detayıyla. Sâde bir Türkçeyle. Okursanız oraya gittiğinizde sizi başka bir atmosfer ve ruh haliyle karşılaşacaksınız. Tarihinizi merak etmeye başlayacaksınız.