Diyalektik Nedir?

Hikmet Kıvılcımlı

Diyalektik Nedir? Hakkında

Diyalektik Nedir? konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.
0/10
0 Kişi
5
Okunma
2
Beğeni
625
Görüntülenme

Hakkında

Düşünce tarihinde bir mantık metodu olarak diyalektiğin yeniden ciddiye alınması, 19. yy’a kadar bekledi. 19. yy’da Avrupa’nın en büyük felsefe hareketi Almanya’da görüldü. O zamanlar Almanya’nın sosyal sınıf ilişkileri bu özelliği sebep oldu. Alman felsefesi o sebeple diyalektik metodu tekeline aldı. Diyalektiği terslikten, esrardan, mistik olandan. felsefe kurumlarından kurtarmak, onu madde içinde, toplum içinde kullanmak olacaktı. Bu ise gerçekte bütün dünyayı ve toplumu hareket eder görmek ve değiştirmek anlamına geliyordu. O yıllarda böyle bir anlamı yalnız işçi sınıfı benimseyebilirdi. Bunun için asıl ‘diyalektik bilim’ hemencecik işçi sınıfının dünya görüşü oldu. İnsan düşüncesi, insan bilgileri binbir keşifle devrimler geçirirken, insan mantığı yani düşünce tarzı eski, durgun, metafizik halini koruyamaz. Yeni ilimlere uygun yeni yol gerekir. Ta ki, ilim devrimi bize devrim ilmini verebilsin.
Tahmini Okuma Süresi: 1 sa. 40 dk.Sayfa Sayısı: 59Basım Tarihi: 1995Yayınevi: Diyalektik Yayınları
Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Reklam

Yazar Hakkında

Hikmet Kıvılcımlı
Hikmet KıvılcımlıYazar · 96 kitap
Babası Priştine'de posta telgraf müdürü Hüseyin Bey, annesi Münire Hanım'dır. 17 yaşında gönüllü olarak Kurtuluş Savaşı'na katıldı,Yörük Ali Efe çetesinde Kuvayı Milliye gönüllüsü oldu, Köyceğiz Kuvayı Milliye Askerî Kumandanlığı görevinde bulundu. Liseyi Vefa Lisesi'nde okuduktan sonra sınavla İstanbul Tıp Fakültesi'ne girdi. Öğrencilik süresince direniş faaliyetlerini sürdürdü, Kurtuluş, Aydınlık gibi TKP yayınları yoluyla giderek komünist fikirlerle tanıştı ve 1920'lerin başında Türkiye Komünist Partisi (TKP) üyesi oldu. 1925'de TKP'nin Beşiktaş Akaretler'de gerçekleştirdigi 2. kongrede TKP Merkez Komitesi'ne seçildi. Merkez Komite içerisinde gençlik sorumlusu olarak görev aldı. Aynı yıl Aydınlık gazetesinde ilk yazıları yayınlanmaya başladı. 1925'ten hayatının sonuna kadar kadar sürekli kovuşturmalara, işkencelere maruz kaldı ve toplam 22,5 yıl hapis yattı. 1925 yılında Kürt ayaklanmaları ile çıkan Takrir-i Sükun çıktıktan sonra İstiklal Mahkemesi'nde yargılandı ve 10 yıl kürek cezası aldı. 1 yıl hapis yattıktan sonra çıkan afla serbest kaldı. 1927 yılında Vedat Nedim Tör ve Şevket Süreyya Aydemir'in partiden ayrılması ve parti arşivini polise teslim etmesi ile diğer parti üyeleriyle birlikte tutuklandı. 3 ay tutuklu kaldı. 1929 yılında İsmail Bilen'in (Laz İsmail) İzmir Davası'ndaki provokasyonu nedeniyle 4,5 yıl yeni bir mahkûmiyet aldı 1938 yılındaNazım Hikmet'le birlikte yargılandığı Donanma Davası'nda 15 yıl hapis cezasına çarptırıldı, 12 yıl yattıktan sonra tahliye oldu. 1954 yılında legal Vatan Partisi'ni kurdu. 1965 yılında Tarihsel Maddecilik Yayınları'nı kurdu ve yönetti, Marx, Engels ve Lenin'in eserlerinden birçok çeviriler yaptı ve yayınladı, Das Kapital'in bir bölümünü çevirdi. 1967'de İşsizlik ve Pahalılıkla Savaş Derneği'ni (İPSD) kurdu. İktisattan antropolojiye, Marksist düşüncenin tarihsel ve kuramsal gelişiminin açıklanmasına ve Türkiye'de bir işçi sınıfı devriminin strateji ve taktik sorunlarına kadar çeşitli konularda çok sayıda telif eseri ve Aydınlık, Türk Solu, (kendisinin kurduğu) Sosyalist, Ant gibi dergilerde makaleleri yayınlandı. En önemli eserleri olan Tarih Tezi kitabını 1965, Yol: TKP'nin Eleştirel Tarihi kitabını da 1932 yılında yayınladı.1971 yılında ağır hasta olduğu için yoldaşları tarafından tedavi için yurt dışına çıkarıldı. 11 Ekim 1971'de Belgrad'da öldü.