Diyanet Dergisi - Sayı 400 (Nisan 2024) Posts
You can find Diyanet Dergisi - Sayı 400 (Nisan 2024) books, Diyanet Dergisi - Sayı 400 (Nisan 2024) quotes and quotes, Diyanet Dergisi - Sayı 400 (Nisan 2024) authors, Diyanet Dergisi - Sayı 400 (Nisan 2024) reviews and reviews on 1000Kitap.Hz. Peygamber'in (s.a.s.) davetinin ana çizgisini oluşturan unsurlardan biri de onun davetinin "basiret üzere" olmasıdır. Bu husus Yusuf suresinde şöyle ifade edilmektedir: "De ki: İşte bu benim yolumdur. Ben, basiret üzere Allah'a davet ediyorum; ben ve beni takip edenler (bunu yapıyoruz). Allah'ı ortaklardan tenzih ederim! Ve ben ortak koşanlardan değilim." (Yusuf, 12/108.) Basiret kelimesi sözlükte, "delil, kesin kanıt, inanç, bilgi, kalp gözüyle görmek, kestirmek, sezmek, idrak etmek" gibi anlamlara gelmektedir. Buna göre ayetin anlamı, Allah Resulü'nün daveti, kesin delillerle desteklenmiş; körü körüne olmayan bir tarzda, davetin sonuçlarını hesaba katarak olmuştur. Onun yolundan gidenlerin daveti böyle olmalıdır
Sayfa 16 - Davet metot ve ilkeleri: Hasbilik ve Samimiyet, Kararlılık, Yakından Uzağa, Öncelik Sıralaması(İnançlar,Ameller ve Güzel Ahlak), Kolaylaştırma
"Rabbinin yoluna hikmetle ve güzel öğütle davet et; onlarla en güzel yöntemle tartış." (Nahl, 16/125.) Bu ayette söz konusu edilen "hikmetle davet", muhatabın bilgi düzeyine göre konuşulmasını, mantıki argümanlar kullanılmasını ve davet için uygun ortam ve zamanın gözetilmesini ifade eder. "Güzel öğütle davet" ise muhatabın duygularına da hitap edilerek güzel bir üslup kullanılmasını anlatır. Buradan şunu anlıyoruz ki; İslam davetçisi, Hz. Peygamber'in (s.a.s.) yaptığı gibi İslam'ı anlatırken hem doğru bilgilerle donanmış olacak hem de bu bilgileri aktarırken güzel bir üslup kullanacaktır. Bu iki husustan biri eksik olduğu takdirde davetin başarıya ulaşma şansı gayet az olacaktır.
Sayfa 16 - Zira bilgi eksikliği muhatabın ikna olmasını sağlamayacak, kötü üslup ise -bilgi doğru olsa bile- muhatap da olumlu etki bırakmayacaktır. O yüzden "Kötü üslup doğru bilginin katilidir." denilmiştir.
Cihadı sadece "kıtal" (sıcak savaş) ile sınırlandırmak eksik bir tanımlama olacaktır. Zira cihad, İslam'a cephe almış; İslam ve Müslümanlar hakkında kara propaganda yaparak insanların İslam'la tanışmasının önüne set çeken kişi ve çevrelerce her platformda mücadele anlamı taşır.
Sayfa 15 - Bu mücadele günümüzde medya ve iletişim araçlarıyla olabileceği gibi Müslümanlara karşı ağır saldırı olması durumunda savaş şeklinde de olabilir. Hz. Peygamber risalet hayatında cihadın bütün çeşitlerini uygulamıştır.
Gazze, 21. yüzyılda "insanlık çok ilerledi" denilen bir çağda, kadın hakları, çocuk hakları, insan hakları bildirgelerinin her türlüsünün mevcut olduğu bir çağda, bu sloganları atanların art niyetlerinin, yalanlarının, alçaklıklarının aşikaren ortaya çıktığı, o bildirgelerin paçavraya dönüştüğü yerdir.
Sayfa 27
"Özgürlük, bireyin istediğini yapabilmesi değil istenilen her şeyi yapmama iradesini ortaya koymasıdır."
Sayfa 41
"Antropolog Robin Dunbar, zihinlerimizin maksimum 150 kişi ile değerli bir sosyal ilişki kuracak kapasitesi olduğunu, sosyal medya hesaplarındaki binlerce kişinin sadece gözlemci sayılabileceğini savunuyor. Belki de haksız değildir. İnsanlar yalnızlaştıkça sanal ilişkilere bağlanıyor, onlara bağlandıkça daha da büyük bir yalnızlık girdabına sürükleniyor."
Sayfa 50
"Her yenilik bir toplu ölüm tehlikesini de beraberinde getirir."
Sayfa 48 - Mircea Eliade
ukde
"Okumak isteyip de bulamadığınız, okuyamadığınız kitaplar vardır; görmek isteyip de göremediğiniz şehirler vardır, yazmak isteyip de yazamadığınız romanlar, hikâyeler, şiirler vardır; peşini bırakmadığınız yahut sizin peşinizi bırakmayan nice isteğin her birinin omuz omuza vererek bir yaşanmamışlık kalabalığı oluşturduğunu, o kalabalığın da sizinle uyuduğunu, uyandığını, yürüdüğünü bilir, kendinizle baş başa kalamazsınız."
Sayfa 55
"Bir şiir asla bitmez, sadece terk edilir."
Sayfa 61 - Poul Valery
"İnsan her zaman olabileceğinden ötede bir şey isteyecek, yaradılışının sınırlarını her zaman açmaya çalışacak, her zaman ölümsüzlüğe kavuşmak için uğraşacaktır. Bu her şeyi bilme, her şeye üstün çıkma, her şeyi kavrama isteğini yitirdiği gün, insan da insan olmaktan çıkar artık."
Sayfa 60