Diyanet Kültür Serisi (25 Kitap Takım)

Komisyon

Diyanet Kültür Serisi (25 Kitap Takım) Posts

You can find Diyanet Kültür Serisi (25 Kitap Takım) books, Diyanet Kültür Serisi (25 Kitap Takım) quotes and quotes, Diyanet Kültür Serisi (25 Kitap Takım) authors, Diyanet Kültür Serisi (25 Kitap Takım) reviews and reviews on 1000Kitap.
Allah’ın rızasını bir tarafa bırakıp insanların rızasını kazanmaya çalışanları da Allah insanlara bırakır.
Kadının, sosyal hayatta aktif olarak yer aldığı durumlarda kendine özgü dindarlığı, pasif olarak yer aldığı durumlardakine göre daha farklı gerçekleşir.
Reklam
Keşke kaynak vererek anlatsaymış sayın yazarımız
Toplumun kadına nasıl bir sosyal konum verdiği, kadın dindarlığının şekillenmesinde oldukça etkilidir. Bu anlamda meselâ kadınların yüksek eğitim düzeyine sahip bulunduğu, çalışma alanında etkili olduğu, kamusal alanda varlık gösterdiği bir toplumda kadın dindarlığının daha görünür bir hâl aldığı ve etki boyutlarının daha geniş olduğu görülür.
Denilebilir ki, dindarlığın insanlarda farklılık göstermesinde cinsiyet değişkeni de etkili olur. Yani dindarlık, insanlarda cinsiyete göre de farklılık arz eder. Buna göre cinsiyet temelinde kadın ve erkek dindarlıklarından söz edebiliriz.
İnsanın iman-amel temelinde ortaya koyduğu dinî tutum, deneyim ve davranış biçimini ifade eden dindarlık, örneğin mekân, zaman, servet, meslek, tabaka, inanç, ideoloji, mezhep, yaş, eğitim ve grup gibi değişken faktörlerin etkisiyle insanlar da farklılaşır, farklı olarak tezahür eder.
Kur’an; iman, ibadet, ahlâk, helâl ve haram gibi dinî her konuda kadın ve erkeği birlikte muhatap almıştır. Kur’an’daki “ey insanlar”, “ey müminler” gibi genel hitaplara kadınlar da dâhildir. Arap dilinin özelliği gereği Kur’an’da hitapların çoğunlukla eril sîgalarla yapılmış olması, erkeklere ayrıcalık verildiği anlamına gelmez. Söz gelimi, “Allah’a, Peygamberine ve indirdiğimiz Nur’a/Kur’an’a iman edin.” (Teğabün, 8); “Namazı dosdoğru kılın ve zekâtı verin.” (Bakara, 43); “Allah’a ve Peygambere itaat edin.” (Âl-i İmran, 132) emirlerindeki hitaplar, her ne kadar eril sîga ile zikredilmiş ise de ayetlerdeki iman, namaz, zekât, Allah ve peygambere itaat ile kadınlar da sorumludur.
Reklam
Türkiye’de yaşanan değişimi anlamak, kadını ve kadın dindarlığının sosyolojisini anlamakla mümkündür.
Türkiye’de kadının aile içinde çocuk üzerindeki etkisinin büyüklüğü düşünüldüğünde, kadın dindarlığının etki boyutlarının derinliği daha iyi anlaşılmaktadır.
Kur’an, kadını bize önce insan olarak takdim eder. Ana, nine, evlât, bacı ve eş olarak takdim edilişi bilâharedir. Kur’an’da “en-Nisa” (kadınlar) suresi vardır, ama “er-Rical” (erkekler) diye bir sure yoktur. Bu, kadınlar için bir onurlandırma ve kadınlarla ilgili devrimin bir sembolü ve işaretidir. Çünkü Kur’an’ın inmeye başladığı zaman diliminde kadınlar ikinci sınıf görülmüş, horlanmış, itilmiş, ezilmiş ve hakları gasp edilmişti (bk. Nahl, 58).
Allah’ın eşsiz kudretiyle anasız ve babasız olarak yaratılan ilk insan Âdem’i istisna edersek, varlık âleminde erkeksiz insan dünyaya gelmiş (İsa: Âl-i İmran, 59) ama kadınsız gelmemiştir. Gelmesi de mümkün değildir. Çünkü yüce Yaratıcı düzeni böyle kurmuştur. Onun için kadın; insanı rahminde taşıyan, sütüyle besleyen, büyüten, eğiten ve yetiştiren insanlık âleminin “ana” unsurudur.
192 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.