Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Diyarbakır Sorgu ve 5 Nolu

F. Welat

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Başlarken...
Bu kitapta okuyacağınız, 1982-87 yılları arasında beş yılını askeri cezaevinde geçiren bir üniversiteli Kürt öğrencinin kendi kaleminden anılarıdır. Bu, aynı zamanda, onun gibi binlerce yurtsever insanımızın ve bir dönemin öyküsüdür...
Sayfa 8 - DİLAN YAYINLARI
Ayrıca kadın olmaları nedeniyle kimi işkence ve hakaretler onlar için daha da ağır ve onur kırıcı oluyordu. Faşizmin iğrenç ve vahşi yüzü burada yapılanlarla insanlarımızın anısında daha da unutulmaz izler bıraktı.
Sayfa 153
Reklam
Suçlu olmak ne? Bunun için, ille de birilerini öldürüp yaralamış olmak, gizli bir örgüte üye olmak, ya da silah bulundurmak gerekmiyor. Tümüyle yasalara uygun olarak kurulmuş bir öğretmen örgütü, gençlik veya kültür derneği, ya da sendikaya üye olmak; solcu, ilerici ya da yurtsever olmak, suçlu, hatta terörist sayılmak için yeterli.
Sayfa 87 - DİLAN YAYINLARI
Namus ve şeref yoksunlarından namus ve şeref söz'leri...
"Bak oğlum, devrimci onuruna düşkün olduğunu biliyoruz. İşkenceyle çözülmeyeceğini de. Onun için sana işkence yapmaktan vazgeçiyoruz..Bize dostça herşeyi anlat! Hiçbirini senin ifade tutanağına geçirmeyeceğiz. Arkadaşların senin konuştuğunu bilmeyecek.. Sana öyle bir ifade hazırlayacağız ki adli müşavirlikte hemen bırakılacaksın. Dışarı çıkınca da bize yardımcı olursun... İşkenceci, buna benzer umut verici" şeyler anlattıktan sonra, bütün bunları yerine getirmenin güvencesi olarak da "namus ve şeref" ini gösteriyor!
Sayfa 44 - DİLAN YAYINLARI
Umudu ve sevgiyi korumayı besleyip büyütmeyi başardılar. İnsanın yaratıcı gücü bu koşullarda bile ölmedi, alttan alta taşın altından güneşe uzanan ot gibi, fırsat bulduğu her alanda filizlendi.
Sayfa 207
5 No'lu hücre banyo seansı...
Sıra en iğrenç işkencelerden birine gelmişti: insan pisliği içinde banyo yaptırmaya. Birinci kattaki hücrelerden ikisinin tuvaletleri bilerek tıkanmış. Bu nedenle üst katlardaki hücrelerin tuvaletlerinden gelen pis sular buralarda birikmiş. Bu hücreler avlu zemininden iki karış alçak. Pis sular burayı doldurmuş ve avluya taşmış. Bizi, dörder beşer kişilik gruplar halinde götürüp bu pis suya yatırıyorlar. Çıplak bedenlerimizi coplayarak suya girişimizi hızlandırıyorlar. Başlar dahil tüm beden bu suya batırılıyor. Lağım suyu bizde derin bir iğrenme yaratıyor. Kişi kendini çok aşağılanmış hissediyor. Ama çekingenlik anında kalaslar ve copiar iniyor ve cellatlar başımızı suya gömmek için postallarıyla bastırıyorlar. Sonra bir grup sudan çıkıyor, sıra ötekine geliyor. Lağım suyu dolu hücrenin kapısında, elinde bir kürek sapı kalınlığındaki kalasla, daha önce sözünü ettiğim teğmen duruyor. O, pis sudan çıkan herkesin eğilmesini istiyor, elindeki kalasla kaba etlerimize birkaç kez vuruyor ve böylece banyo seansı tamamlanıyor.
Sayfa 104 - DİLAN YAYINLARI
Reklam
12 Eylül darbesinin amacı işçi sınıfını, Kürt halkını ve toplumun tüm öteki demokrasi güçlerini ezmekti. Faşist darbe, tüm öteki amaçlarına ulaşmak, iç ve dış tekellerin istemlerini yaşama geçirmek için böyle bir yol izlemeye zorunluydu. 12 Eylül 1980'den bu yana, cunta ve onun izinden yürüyenler, bunun için tüm araçları ve kaynakları seferber ettiler. Toplumun tüm öncü, bilinçli kesimleri cezaevlerine sokuldu. Terör tüm ilerici örgütlere, siyasi partilere, sendikalara, gençlik ve kadın örgütlerine yöneldi. İşçi liderleri, Kürt yurtseverleri, sosyalistler, demokrat insanlar, öğretmenler, öğrenciler, aydınlar, sanatçılar, özetle, yüz binleri bulan toplumun düşünen ve yaratıcı kaymağı bu terörün kurbanı oldu. Kendisi boydan boya bir geniş cezaevine dönüşen Türkiye'de, cezaevleri amansız bir işkence çarkına dönüştü ve rejimin temel bir öğesi oldu.
Sayfa 91 - DİLAN YAYINLARI
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.