Hakkari'de bir mevsim kitabından sonra yazarın okuduğum 2. kitabı oldu. Aslında bu kitaba öykü kitabı diyebilir miyiz bilmiyorum. Öykü tarzı farklı bir yazar. Ölüm öyküleri ile başlıyor kitap, yaşam öyküleri, saçma öyküler diye devam ediyor. Şiir gibi bir biçim kullanıyor ve bazen bir cümleden oluşuyor öyküler. Ama bazen bir cümleye bir öykü sığabilir bence. Yazar da bunu bazı örneklerinde çok güzel anlatmış.
"Bir köpeği evlatlık edindi" diyor örneğin çaresizlik isimli öyküsünde. Yalnızlığı, kimsesizliği ve çaresizliği ne güzel anlatmış.
Çok kısa ve az sayıda öyküden oluştuğu için hemen bitiverecek ve üzerine belki günlerce düşündürecek türde bir kitap.
Do SesiFerit Edgü · Sel Yayıncılık · 2017576 okunma
Hep koşuyorsun, hep koşuyorsun, hiç durmayacak mısın sen, dedim. Ben durmasını bilmem ki, dedi. Yeter ki sizler yolumdan çekilin ve bana böyle anlamsız sorular sormayın.
İnandırıcı olmak gerekmiyor mu ?
Yazarken mi?
Evet. Özellikle yazarken.
Özellikle yazarken, hiçbir şey gerekmiyor.
İnandırıcı olmak ise, özellikle gerekmiyor.
Peki ne gerekiyor?
Sözcüklerin sesini dinlemek. Kalemin sesini dinlemek.
Ve (tabii) kendi iç sesini dinlemek.
Tümü bu kadar mı?
Hayır. Ama bu kadarı da yeter.