Hayatın her saniyesinde upuzun bir ağlayan insan kervanı, bir de daha küçük bir gülen insan kervanı var. Ama üçüncü bir kervan daha var -- artık ağlamayanların ve gülmeyenlerinki. Üçü arasında en hüzünlü olan da o. Ondan söz etmek istiyorum.
Çocukluğumuzda sevildiğimiz kadar asla sevilmeyeceğiz. Bu nedenle de çocukluk zalim bir dönemdir. Zalimliği gelecekte gizlidir. Bir süre sonra bu sevgi nereye kayboluyor?
Yonca İrlanda'nın amblemidir.
Pırasa Galler'in amblemidir.
Japonya'nın amblemi kasımpatıdır.
İskoçya'nın armasına eşekdikeni son derece ilginç bir olaydan sonra konmuştur. Anlatılana göre bir seferinde, Hollandalılar İskoçya ordusuna saldırmaya karar verdiklerinde, bir Hollandalı eşekdikeni üzerine yalın ayak basmış -İskoçya sahillerinde son derece yaygındır eşekdikeni- ve acıdan çığlık atmış. İskoçyalılar çığlığı durmuşlar, uyanmışlar ve Hollandalıları bir daha dönmemek üzere kovmuşlar. O günden beri eşekdikenine çok saygı göstermiş ve onu armalarına koymuşlar.
Beyaz gül, suskunluğun ve ketumluğun sembolü olagelmiştir. Bir odada itiraf mahiyetli veya çok samimi bir konuşma yapılacaksa etrafa beyaz güller konulurdu. Gül altında söylemek tabiri günümüze kadar ulaşmıştır. Sub rosa dictum.