3 Kitap Takım

Doğruda Durmanın Felsefesi Seçme Yazılar 1970-2000

Metin Çulhaoğlu

Doğruda Durmanın Felsefesi Seçme Yazılar 1970-2000 Gönderileri

Doğruda Durmanın Felsefesi Seçme Yazılar 1970-2000 kitaplarını, Doğruda Durmanın Felsefesi Seçme Yazılar 1970-2000 sözleri ve alıntılarını, Doğruda Durmanın Felsefesi Seçme Yazılar 1970-2000 yazarlarını, Doğruda Durmanın Felsefesi Seçme Yazılar 1970-2000 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Tıpkı felsefenin silahlarını proletaryada bulması gibi, proletarya da entelektüel silahlarını felsefede bulur.
Burjuva devriminin en yetkin soyutlamacıları Almanlar oldu. Müzikte Beethoven, toplum biliminde Marx
Reklam
Marksizm bilim mi, ideoloji mi?
" Sürekli olarak gelişen, verili andaki bütün belirlenimlerinin kestirilmesi mümkün olmayan süreci tümüyle belirlenebilir olana ve yasallıklara oturtmaya çalışmak beyhude bir uğraştır. Nedensellikler, yasallıklar ve bilim, gerçekliğin bütünü söz konusu olduğunda ancak parçalı, toplumsal-siyasal yaşamla ilgisi olduğunda ise ancak öznellik karışımlı olabilir. Daha açık bir ifadeyle şöyle söylemek mümkün. Bir: Siyasal özne, değiştirmeye çalıştığı yapıyı eksiksiz bilemez; bu yapının bütün bileşenlerini ve hareketlerini belirli yasallıklara ve nedenselliklere oturtup yola öyle koyulamaz. İki: Hem yapı hem de özne tarihsel anlamda birlikte belirlenmişlerdir. Üç: Öznenin kendini tarifi, dışsal ve statik değil, değiştirmeye yönelik eylemle ilişkili olduğu yapıdan hareketledir. Başka deyişle, herhangi bir öznenin, nesnelliğin içinden kendi öznellik payını çekip çıkarması da, kendini nesneye yönelik müdahalesinin büsbütün dışında tarif etmesi de mümkün değildir...."
YGS YayınlarıKitabı okuyor
İdeoloji ve Siyaset
"... ideolojinin en azından "farklı" düzlemlerinin saptanabileceğini sanıyorum. Birincisi: İşbölümüyle, devletin ortaya çıkmasıyla yaşıt olan, toplumsal pratiğin gerçek bilincine yabancılaşma sonucu ortaya çıkan fikirlerin egemen sınıflar adına sistemleştirilmesiyle oluşturulan, temel çelişkinin derinleşmesiyle kullanımı giderek öznelleşen ideoloji(ler). İkincisi: Egemen sınıfa karşı mücadelenin zorunlu olarak siyasal bir nitelik kazanması sonucunda, bu siyasal mücadelenin fikirlerinin, ekonomik temeli giderek daha az yansıtır olmasıyla oluşan ideoloji(ler). Bu iki tanım düzleminin hem birlikte hem de belirli bir gelişim süreci içinde ele alınmasının, ideoloji konusundaki bulanıklığı büyük ölçüde giderebileceğine inanıyorum. Çünkü ancak bu sayede, birincisi, ideolojinin burjuvazinin bilinçli yalanları dışında da bir kaynağı olduğu; ikincisi, sosyalizmin tek başına bir "bilim" değil, aynı zamanda işçi sınıfının siyasal mücadelesini, yabancılaşabildiği ekonomik temele doğru yönelten bir ideolojisi olduğu kabul edilebilir...."